tam açı, tam algı, tam altın, tam anlamıyla, tam asalak, tam bakım, tam bilet, tam bölen, tam ekmek, tam er, tam gaz, tam gün, tam kafiye, tamkare, tam manasıyla, tam mesai, tam not, tam otomatik, tam pansiyon, tam sayı, tam sırası, tam siper, tamtakır, tam tamına, tam tarife, tam yol, aklı tam ayar, ortak tam bölen, tamı tamına
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eksiksiz, kesintisiz
1. Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım.
1. Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım.
2. Bütün, tüm
3. En elverişli, en uygun
4. zarf , zarf , zarf , zarf , Tıpkı
1. Tam istediğim gibi davrandın.
1. Tam istediğim gibi davrandın.
5. zarf , zarf , zarf , zarf , O sırada, o anda
1. Tam mağazaya girecekken arkadaşım çağırdı.
1. Tam mağazaya girecekken arkadaşım çağırdı.
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçek, kusursuz
1. Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü.
1. Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü.
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ehliyetli, yetkin
8. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Amerikan doları
Lisan : Arapça tāmm