Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
talaşlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Talaşlamak işi


talaşlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Talaş dökmek


talaşlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Talaşlanmak işi


talaşlanmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Talaş dökülmek


talaz
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dalga, kasırga

2. İpekli kumaşların örselenmesiyle yüzündeki tellerde oluşan kabarıklık


talazlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Talazlanmak işi


talazlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dalgalanmak

2. İpekli kumaşların örselenmesiyle yüzündeki tellerde kabarıklık oluşmak


talazlık
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Dalga serpintilerini önlemek için kayıkların küpeştesine baştan kıça doğru yerleştirilen tahta


talebe
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğrenci

Örnek:

1. Eski talebesi hakkında da söylemediğini bırakmamakta.

1. Eski talebesi hakkında da söylemediğini bırakmamakta.


Lisan : Arapça ṭalebe

talebelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğrencilik

Örnek:

1. Talebelik günlerimizden bazı tabloları çizmeye çalışacağım.

1. Talebelik günlerimizden bazı tabloları çizmeye çalışacağım.


talep

İlgili Kelimeler:

talepname, arz talep, efektif talep

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem

2. İstek

Örnek:

1. Avrupalıların taleplerini kabul edemiyor devlet, konferans dağılıyor, harp başlıyor.

1. Avrupalıların taleplerini kabul edemiyor devlet, konferans dağılıyor, harp başlıyor.


Lisan : Arapça ṭaleb

talep etmek
Anlamı:

1. istemek, istekte bulunmak

Örnek:

1. Soruşturma açılmasını bizzat ben talep ettim.

1. Soruşturma açılmasını bizzat ben talep ettim.


talep eylemek
Anlamı:

1. istemek

Örnek:

1. Hariciye Nazırı Tevfik Paşa gelerek iade edilmelerini talep eylemiş.

1. Hariciye Nazırı Tevfik Paşa gelerek iade edilmelerini talep eylemiş.


talepkâr
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İstekli

Örnek:

1. Yıllar önce kendini suya atmayı istediğinde içine kapanık, hırçın, beceriksizce talepkâr bir gövdeydi bu.

1. Yıllar önce kendini suya atmayı istediğinde içine kapanık, hırçın, beceriksizce talepkâr bir gövdeydi bu.


Lisan : Arapça ṭaleb + Farsça -kār

talepkârlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İsteklilik


talepname
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İstek bildiren belge


Lisan : Arapça ṭaleb + Farsça nāme

Telaffuz : talepna:me

tali

İlgili Kelimeler:

tali yol

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İkinci derecede olan, ikincil


Lisan : Arapça tālī

Telaffuz : ta:li:

tali yol
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ana yola bağlanan ve trafik bakımından daha az yoğunluğu olan yol

Örnek:

1. Üzerinde bulunduğumuz tali yol az sonra derin bir virajla kıvrılarak ana yola bağlanacak.

1. Üzerinde bulunduğumuz tali yol az sonra derin bir virajla kıvrılarak ana yola bağlanacak.


talih

İlgili Kelimeler:

talih kuşu, talih oyunu, kara talih, kör talih

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şans

Örnek:

1. Benim küskün talihimin bana verdiği ızdırap yeter.

1. Benim küskün talihimin bana verdiği ızdırap yeter.


Lisan : Arapça ṭāliʿ

Telaffuz : ta:lih

talih kuşu
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Devlet kuşu


talih oyunu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önceden ödeme yapılıp daha sonra şansa dayalı olarak para kazanılan piyango, loto, spor toto, at yarışı gibi oyunlar, şans oyunu


talihi yaver gitmek
Anlamı:

1. talihi iyi olmak, işi yolunda gitmek

Örnek:

1. Her devirde talihi yaver gitmiş birisiydi.

1. Her devirde talihi yaver gitmiş birisiydi.


talihin kucağına atılmak
Anlamı:

1. kendi kaderine boyun eğmek

Örnek:

1. Bir gelinden ziyade, zalim bir nezri yerine getirmek için talihin kucağına atılmış bir kurbana benziyordu.

1. Bir gelinden ziyade, zalim bir nezri yerine getirmek için talihin kucağına atılmış bir kurbana benziyordu.


talihine küsmek
Anlamı:

1. kötü bir durum veya olayla karşılaşıldığında yalnızca talihi suçlamak

Örnek:

1. Talihimize küseriz ama millî menfaat prensiplerinin bizim yüzümüzden kötülenmesini istemeyiz.

1. Talihimize küseriz ama millî menfaat prensiplerinin bizim yüzümüzden kötülenmesini istemeyiz.


talihli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Talihi iyi olan, bahtı açık olan, bahtlı, şanslı

Örnek:

1. O devrin talihlileri gibi para sanki su olmuş, ceplerine akıyordu.

1. O devrin talihlileri gibi para sanki su olmuş, ceplerine akıyordu.