Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sürre emini
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Sürre alayını gideceği yere ulaştırmakla görevlendirilen kişi


sürrealist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gerçeküstücü


Lisan : Fransızca surréaliste

sürrealite
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerçeküstü


Lisan : Fransızca surréalité

sürrealizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerçeküstücülük


Lisan : Fransızca surréalisme

sürşarj
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir sayının, kelimenin yerine geçmek için üzerine başka bir sayı veya kelime basma işi

Örnek:

1. Çoğu kez pullara sürşarj yapılır.

1. Çoğu kez pullara sürşarj yapılır.


Lisan : Fransızca surcharge

sürsat
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Savaşa giden ordunun geçeceği yollar çevresindeki köylülerden savaş araç ve gereçlerini temin etmesi ve rayiç değeri üzerinden yiyecek satın alması


sürtme

İlgili Kelimeler:

sürtme ağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sürtmek işi


sürtme ağı
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Açık denizlerde iki gemiyle sürüklenerek kullanılan, iki kollu ve geniş torbalı balık ağı


sürtmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek

Örnek:

1. Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü.

1. Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü.

2. Dokundurmak

3. nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak

Örnek:

1. Çocukcağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş.

1. Çocukcağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş.


sürttürme fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sürttürmek işi


sürttürmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sürtme işini yaptırmak


sürtük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın

Örnek:

1. Bu sürtüğü oğluma almak da sonunda çıkacağı belli olmayan bir felakettir.

1. Bu sürtüğü oğluma almak da sonunda çıkacağı belli olmayan bir felakettir.

2. Aynı anda birden fazla kişiyle gönül eğlendiren kadın

3. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , Hayat kadını


sürtükleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sürtükleşmek durumu


sürtükleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sürtük durumuna gelmek


sürtüklük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sürtük olma durumu


sürtülme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sürtülmek işi


sürtülmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Sürtme işi yapılmak


sürtünme

İlgili Kelimeler:

sürtünme bilimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sürtünmek işi

Örnek:

1. Bir ayağın yerlere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz sesi işitti.

1. Bir ayağın yerlere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz sesi işitti.

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Yüzeyleri birbirinin üstüne gelerek biri veya her ikisi ötekine göre ters doğrultuda kayan iki cismin durumu, delk

Örnek:

1. Sürtünme, kinetik enerjinin bir bölümünü ısıl enerjiye çevirdiğinden motorun verimini azaltır.

1. Sürtünme, kinetik enerjinin bir bölümünü ısıl enerjiye çevirdiğinden motorun verimini azaltır.


sürtünme bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sürtünme olaylarını inceleyen bilim dalı, triboloji


sürtünmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Geçerken değmek, sürünmek

Örnek:

1. Hasta gene duvarlara sürtünerek kendini alt katın merdivenlerine attı.

1. Hasta gene duvarlara sürtünerek kendini alt katın merdivenlerine attı.

2. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Başıboş, amaçsız dolaşmak

3. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Kavga etmek için sebep aramak


sürtünmeli
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sürtünerek


sürtünmesiz
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sürtünme olmadan

Örnek:

1. Nesnelerin böylesi bir hızla, sürtünmesiz kayıp gideceklerini getirmezdim usuma hiç.

1. Nesnelerin böylesi bir hızla, sürtünmesiz kayıp gideceklerini getirmezdim usuma hiç.


sürtünüp durmak
Anlamı:

1. çıkarı, kazancı için yaltaklanıp durmak


sürtünüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sürtünme işi


sürtüp durmak
Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , yersiz, sebepsiz olarak durmadan dolaşmak

Örnek:

1. Galiba bu tarihî günün yüzü suyu hürmetine Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi.

1. Galiba bu tarihî günün yüzü suyu hürmetine Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi.