sürtmek

fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek

Örnek:

1. Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü.

1. Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü.

2. Dokundurmak

3. nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak

Örnek:

1. Çocukcağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş.

1. Çocukcağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş.