Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
şundan
Anlamı:

1. şu nedenle


şundan bundan
Anlamı:

1. belirsiz şeylerden


şundan bundan konuşmak
Anlamı:

1. havadan sudan konuşmak


sündürebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sündürebilmek işi


sündürebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sündürme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Sündürmeye gücü yetmek


sundurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sundurmak işi

2. Yağmurdan, güneşten korunmak için yapılan ve arkası bir duvara verilen çatı

Örnek:

1. Odalarımıza gitmek üzere sundurmadan sofaya geçmeye hazırlandığımız sırada bir haberle karşılaştık.

1. Odalarımıza gitmek üzere sundurmadan sofaya geçmeye hazırlandığımız sırada bir haberle karşılaştık.

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Üstü kapalı balkon, evlerin önündeki taşlık

Örnek:

1. Hanın sundurmasına çıktığım zaman yemiş dolu tabaklar dizilmiş masa hazırdı.

1. Hanın sundurmasına çıktığım zaman yemiş dolu tabaklar dizilmiş masa hazırdı.


sundurmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sunma işini yaptırmak

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Vermek


sündürme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sündürmek işi

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Taze peynir ve şekerle yapılan bir tatlı


sündürmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi çekerek uzatmak, esnetmek


sündürülme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sündürülmek işi


sündürülmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sündürme işi yapılmak


sündüs
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İpin yanı sıra altın ve gümüş tellerle dokunan, kaftan ve giysi dikiminde kullanılan bir tür ipekli kumaş


Lisan : Arapça sundus

süne
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı bir böcek (Eurigaster integriceps)


sünepe
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kılıksız ve uyuşuk, sümsük (kimse)

Örnek:

1. Kızın adı Handan'dı çünkü o sünepe herif vagona koşarken Handan diye bağırmıştı.

1. Kızın adı Handan'dı çünkü o sünepe herif vagona koşarken Handan diye bağırmıştı.


sünepelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sünepe olma durumu


sünger

İlgili Kelimeler:

sünger avcısı, sünger doku, sünger taşı, meme süngeri

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Genellikle denizlerde bir yere tutunarak koloni durumunda yaşayan, çok hücreli ilkel hayvan

2. Bu hayvanın temizlik işlerinde kullanılan, suyu fazlaca çeken esnek iskeleti

3. Yapay olarak elde edilen temizlik veya dolgu gereci

Örnek:

1. Onun ilk nutkunu rutubete bırakılmış bir sünger gibi iliklerime kadar içerek dinledim.

1. Onun ilk nutkunu rutubete bırakılmış bir sünger gibi iliklerime kadar içerek dinledim.


Lisan : Rumca

sünger avcılığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sünger avcısının yaptığı iş


sünger avcısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denizden sünger çıkaran veya alıp satan kimse, süngerci


sünger çekmek
Anlamı:

1. bir şeyi hiç olmamış saymak, silmek, silip atmak, unutmak

Örnek:

1. Bir türlü doyamadığım hürriyetimin üstüne sünger çekmek lazım geliyordu.

1. Bir türlü doyamadığım hürriyetimin üstüne sünger çekmek lazım geliyordu.


sünger doku
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yaprağın alt yüzünde bulunan seyrek hücreli, gözenekli ve az klorofilli özek doku


sünger geçirmek
Anlamı:

1. silip atmak, unutmak


Ön Takı : (bir şeyden)

sünger gibi
Anlamı:

1. çok yumuşak


sünger taşı
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Metal ve fil dişi parlatmakta kullanılan, çok gözenekli ve pürüzlü, ağırlığı az, sert bir yanardağ feldspatı


süngerci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sünger avcısı

Örnek:

1. Süngerciler altı aylık kumanyalarını sağlamak için boğazlarına dek borçlandılar.

1. Süngerciler altı aylık kumanyalarını sağlamak için boğazlarına dek borçlandılar.


süngercilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sünger avcılığı

2. Sünger alıp satma işi