Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
suni kalp
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapay kalp


suni peyk
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Yapma uydu


suni solunum
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapay solunum


suni tahta
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sunta

2. Odun lifi, yonga ve talaş levhalarının bir türü


suni teneffüs
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapay solunum


sunilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapaylık

Örnek:

1. Tam çıkıp gideceği zaman da, asla sunilik göstermeden, kabaca dedi ki...

1. Tam çıkıp gideceği zaman da, asla sunilik göstermeden, kabaca dedi ki...


şunlar
Anlamı:

1. zamir , zamir , zamir , zamir , Şu zamirinin çokluk biçimi


sunma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sunmak işi

Örnek:

1. Ben sadece ballar balından birkaç çeşni sunmaya çalıştım.

1. Ben sadece ballar balından birkaç çeşni sunmaya çalıştım.


sunmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, arz etmek, yollamak, göndermek, takdim etmek

Örnek:

1. Bu küçük hadiseyi devlet adamlarımıza bir müşahede olarak sunuyorum.

1. Bu küçük hadiseyi devlet adamlarımıza bir müşahede olarak sunuyorum.

2. Tanıtmak, bilgi vermek amacıyla çeşitli yöntemler kullanarak bir konuyu dinleyenlere aktarmak

3. Radyoda, televizyonda, bir eğlence yerinde programı takdim etmek


sünme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sünmek işi


sünmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Esnekliğini yitirerek gevşemek

Örnek:

1. Bu kumaş kolay kolay sünmez.

1. Bu kumaş kolay kolay sünmez.

2. Kopmadan uzamak, gerilmek


sünnet

İlgili Kelimeler:

sünnet çocuğu, sünnet düğünü, sünnet ehli, ehlisünnet

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Hz. Muhammed'in Müslümanlarca uyulması gerekli sayılan davranışları ve herhangi bir konuda söylemiş olduğu söz

2. Erkek çocukta, erkeklik organının ucundaki derinin çepeçevre kesilmesi

3. Sünnet düğünü


Lisan : Arapça sunnet

sünnet çocuğu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sünnet edilmiş veya edilecek çocuk

Örnek:

1. Yaralı asker biraz sünnet çocuklarını andırır.

1. Yaralı asker biraz sünnet çocuklarını andırır.


sünnet düğünü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erkek çocukların sünneti sırasında yapılan eğlence

Örnek:

1. Dükkân komşusu bu gece onu oğlunun sünnet düğününe çağırmış.

1. Dükkân komşusu bu gece onu oğlunun sünnet düğününe çağırmış.


sünnet ehli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Müslümanlıkta Hz. Muhammed'in koyduğu kuralları olduğu gibi uygulayan, onun izinden giden (kimse), ehlisünnet


sünnet etmek
Anlamı:

1. erkek çocukta erkeklik organının ucundaki deriyi çepeçevre kesmek


sünnet olmak
Anlamı:

1. sünnet edilmek


sünnetçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çocukları sünnet eden kimse


sünnetçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sünnetçinin yaptığı iş


sünnetleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sünnetlemek işi


sünnetlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Tabaktaki yemeği sıyırıp bitirmek


sünnetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sünnet edilmiş olan


sünnetlik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sünnet için hazırlanmış olan


sünnetlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sünnetli olma durumu


sünnetsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sünnet edilmemiş olan