92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Vücutları içten dar ve uzun kanalcıklardan oluşan, dıştan bu kanalcıklara açılan deliklerle kaplı, çoğu kayalara tutunmuş olarak koloniler durumunda yaşayan hayvanlar takımı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sünger gibi gözenekleri olan, süngere benzeyen, süngerimsi
1. isim , isim , isim , isim , Bir büyüğe sunulan armağan
2. Bir tanrıya veya tapınağa yapılan bağış
süngüsü düşük
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Tüfek namlusunun ucuna takılan küçük kılıç biçiminde delici silah
1. Cephane suyunu çekti. Süngü hücumuna kalkılacak.
1. Cephane suyunu çekti. Süngü hücumuna kalkılacak.
2. Mezar başına nişan olarak dikilen sırık
3. Isıtma kazanında kömürün karıştırılmasını sağlayan demir çubuk
4. madencilik , madencilik , madencilik , madencilik , Kavlakları düşürmek için kullanılan sivri uçlu, uzun çelik çubuk
1. -i , -i , -i , -i , Süngü batırmak
1. Üç yerinden süngüleyip yere serdikleri delikanlının başını taşla ezmediler mi?
1. Üç yerinden süngüleyip yere serdikleri delikanlının başını taşla ezmediler mi?
2. Süngü ile ateşi karıştırıp külün ızgaradan aşağı dökülmesini sağlamak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Süngüleme işi yapılmak
1. Sarayın içine girmiş olanlar bir bir süngülendiler.
1. Sarayın içine girmiş olanlar bir bir süngülendiler.
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Birbirine süngü ile saldırmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Süngü takmış olan
1. Süngülü düşman askerleri arasında başı açık kadınlar, yalın ayak çocuklar bir kasırgaya tutulmuş gibi tozu dumana katarak koşuşuyorlardı.
1. Süngülü düşman askerleri arasında başı açık kadınlar, yalın ayak çocuklar bir kasırgaya tutulmuş gibi tozu dumana katarak koşuşuyorlardı.
aksungur, baysungur
1. isim , isim , isim , isim , Doğana benzeyen, yırtıcı, avcı kuş
1. isim , isim , isim , isim , Çorum iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : sungu'rlu
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Sağlığı, esenliği bozuk
2. Ataklığı, etkinliği, neşesi kalmamış
1. Bakımsız, pis, süngüsü düşük, ufacık bir şeydi.
1. Bakımsız, pis, süngüsü düşük, ufacık bir şeydi.
suni böbrek, suni çayır, suni gübre, suni ipek, suni kalp, suni peyk, suni solunum, suni tahta, suni teneffüs
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yapay
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yapmacık
Lisan : Arapça ṣunʿī
Telaffuz : su:ni:
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Rutubetli veya sulanabilen topraklarda buğdaygil ve baklagil yem bitkilerinin bir karışım olarak yetiştirildiği çayır
1. isim , isim , isim , isim , Bitki kalıntılarının ticari gübre ile karıştırılmasından elde edilen gübre
1. isim , isim , isim , isim , Yapay ipek
1. Gönen'de vaktiyle ipekçilik almış yürümüş, derken suni ipek gelmiş, işler bozulmuş.
1. Gönen'de vaktiyle ipekçilik almış yürümüş, derken suni ipek gelmiş, işler bozulmuş.