sümbüli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yağmur yağdırmayan koyu renkli bulutlarla örtülü (hava)

Lisan : Farsça sunbul + Arapça -ī

Telaffuz : sümbüli:

sümbülteber

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zambakgillerden, güzel kokulu, beyaz renkli bir çiçek (Polianthes)

Lisan : Farsça sunbul + teber

Telaffuz : sümbü'lteber

sümek

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Eğirilmek için temizlenmiş, taranmış yumak biçiminde yün

sümen

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerinde yazı yazmaya, arasında evrak saklamaya yarayan deri kaplı altlık

Örnek:

1. ... yazıhanenin sümeni üzerinde, ona gerekli kâğıtları imzalatırken...

1. ... yazıhanenin sümeni üzerinde, ona gerekli kâğıtları imzalatırken...

Lisan : Fransızca sous-main

sümen altı etmek

Anlamı:

1. bir evrakın işleme konulmasını engellemek

2. bir işin yapılmasını geciktirmek

Sümer

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mezopotamya'da yaşamış bir ulus ve bu ulustan olan kimse

Özel: Evet

Sümerce

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sümer dili

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan

Özel: Evet

Sümerolog

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sümer dili ve eserleri ile uğraşan bilim adamı

Özel: Evet

Lisan : Fransızca sumerologue

Telaffuz : l ince okunur

Sümeroloji

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sümer dili ve eserlerini konu alan bilim dalı

Özel: Evet

Lisan : Fransızca sumerologie

Telaffuz : l ince okunur

Sümerolojik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sümeroloji ile ilgili

Lisan : Fransızca sumerologique

Telaffuz : l ince okunur

sümkürme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sümkürmek işi

sümkürmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Soluğu burundan hızla vererek sümüğü dışarı atmak

Örnek:

1. Cebinden bir sümüklü mendil çıkarıp sümkürdü.

1. Cebinden bir sümüklü mendil çıkarıp sümkürdü.

sümkürtme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sümkürtmek işi

sümkürtmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sümkürmesini sağlamak

sümmettedarik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Son anda düşünülen

Örnek:

1. Sümmettedarik bir eser.

1. Sümmettedarik bir eser.

Lisan : Arapça s̱umme + tedāruk

Telaffuz : sü'mmetteda:rik

sumsuk

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yumruk

2. Yumrukla vurma

sümsük

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sümsükgillerden, sivri gagalı, kısa bacaklı deniz kuşu (Sulabassana)

sümsük

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık (kimse)

Örnek:

1. O olmasa daha günlerce sallanıp dururdu sümsük herifin kravatları.

1. O olmasa daha günlerce sallanıp dururdu sümsük herifin kravatları.

sümsükgiller

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Leyleksiler takımının, kanatları, kuyrukları çok uzun deniz kuşları sınıfı

sumsuklama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sumsuklamak işi

sumsuklamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Yumrukla vurmak, yumruklamak

sümsükleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sümsükleşmek işi

sümsükleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uyuşuk duruma gelmek, miskinleşmek, pısırıklaşmak

Örnek:

1. Yalnız, işte hepsi sümsükleşti, galiba sizden çekiniyorlar.

1. Yalnız, işte hepsi sümsükleşti, galiba sizden çekiniyorlar.

sümsüklük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sümsük olma durumu

sümter

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kırmızımtırak, küçük taneli sert buğday