Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sonlandırabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sonlandırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Sonlandırma becerisi bulunmak


sonlandırılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonlandırılmak işi


sonlandırılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sonlandırma işi yapılmak


sonlandırış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonlandırma işi


sonlandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonlandırmak işi


sonlandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sona erdirmek

Örnek:

1. Tümceyi sonlandıran buyurgan nokta yerine, sorulara açık, bitimsiz üç noktayı yeğlediklerini belirtmişti.

1. Tümceyi sonlandıran buyurgan nokta yerine, sorulara açık, bitimsiz üç noktayı yeğlediklerini belirtmişti.


sonlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonlanma işi


sonlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonlanmak işi


sonlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sona ermek


sonlu

İlgili Kelimeler:

sonlu büyüklük

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sonu olan, bitimli

Örnek:

1. Zamanın sonlu ve sonsuz akışları içinde iki yıl, kısa bir süredir.

1. Zamanın sonlu ve sonsuz akışları içinde iki yıl, kısa bir süredir.

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Sonu olan, sonsuz olmayan


sonlu büyüklük
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Ölçüsü sonlu bir sayıyla ifade edilen büyüklük


sönme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sönmek işi

Örnek:

1. Aşk tuzakları birçok ocakların sönmesine sebep olmuştur.

1. Aşk tuzakları birçok ocakların sönmesine sebep olmuştur.


sönmek fiil

İlgili Kelimeler:

mumsöndü

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak

Örnek:

1. Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu.

1. Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu.

2. Parlaklığını, ışığını yitirmek

3. Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek

Örnek:

1. Balon söndü.

1. Balon söndü.

4. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Yanardağ etkinliğini yitirmek

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Duygular dinmek, yatışmak, etkisini yitirmek

Örnek:

1. Öfkeleri bir yaz fırtınası gibi birdenbire sönüverdi.

1. Öfkeleri bir yaz fırtınası gibi birdenbire sönüverdi.

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerilemek, parlaklık ve önemini yitirmek

Örnek:

1. Münakaşa tekrar eski hızını alamayarak biraz sonra söndü.

1. Münakaşa tekrar eski hızını alamayarak biraz sonra söndü.

7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ses duyulmaz olmak

8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tükenmek, yok olmak, yitmek

Örnek:

1. Esmer lekeler, sönmüş sivilcelerden artakalan çukurlar, kabarcıklar yüzünü yayık ayranına çevirmiş.

1. Esmer lekeler, sönmüş sivilcelerden artakalan çukurlar, kabarcıklar yüzünü yayık ayranına çevirmiş.


sonnot
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Metin içinde geçen herhangi bir bilgi ile ilgili olarak çalışmanın sonuna konulan açıklama veya kaynak bilgisi


sonra

İlgili Kelimeler:

az sonra, milattan sonra, neden sonra, okul sonrası

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı

Örnek:

1. Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı.

1. Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı.

2. Daha uzak ve ileri bir yerde

Örnek:

1. Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık.

1. Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık.

3. Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz

4. Yoksa, aksi hâlde

Örnek:

1. Tembellik etmesin, sonra sınıfta kalır.

1. Tembellik etmesin, sonra sınıfta kalır.

5. isim , isim , isim , isim , Arkadan gelen bölüm veya zaman

Örnek:

1. Bunun sonrası yok. Bu işi sonraya bırakmamalı.

1. Bunun sonrası yok. Bu işi sonraya bırakmamalı.


Telaffuz : so'nra

sonradan

İlgili Kelimeler:

sonradan görme, sonradan görmüş, sonradan olma

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Konuşulan zamanın ardından gelen zamanda, muahharan

Örnek:

1. Böyle boyumdan büyük bir işe kalkıştığım için sonradan yine bir yazıklanma duydum.

1. Böyle boyumdan büyük bir işe kalkıştığım için sonradan yine bir yazıklanma duydum.


Telaffuz : so'nradan

sonradan gelen devlet devlet değildir
Anlamı:

1. `kişi yaşlandıktan sonra gelen zenginlik işe yaramaz` anlamında kullanılan bir söz


sonradan görme
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Sonradan görmüş

Örnek:

1. Hayri'nin attığı temeller üzerine ancak bir sonradan görme türedi evi kurulabilirdi.

1. Hayri'nin attığı temeller üzerine ancak bir sonradan görme türedi evi kurulabilirdi.


sonradan görme, gâvurdan dönme
Anlamı:

1. `sonradan görme olan kimseler fazla iyi niteliklere sahip değildir` anlamında kullanılan bir söz


sonradan görmelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonradan görmüşlük


sonradan görmüş
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Sonradan zenginleşerek gösteriş, övünme vb. yersiz davranışlarda bulunan, sonradan görme


sonradan görmüşlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonradan zenginleşerek gösteriş, övünme vb. yersiz davranışlarda bulunma, sonradan görmelik


sonradan olma
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Başkasına kıyasla yeni olan, yeni ortaya çıkan

Örnek:

1. Şeftali suyu ile yapılacak gargaranın sonradan olma kekemeliğe birebir geleceğini söyler.

1. Şeftali suyu ile yapılacak gargaranın sonradan olma kekemeliğe birebir geleceğini söyler.


sonraki
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sonra olan


Telaffuz : so'nraki

sonraları
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sonraki zamanlarda

Örnek:

1. Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu.

1. Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu.


Telaffuz : so'nraları