mumsöndü
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak
1. Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu.
1. Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu.
2. Parlaklığını, ışığını yitirmek
3. Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek
1. Balon söndü.
1. Balon söndü.
4. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Yanardağ etkinliğini yitirmek
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Duygular dinmek, yatışmak, etkisini yitirmek
1. Öfkeleri bir yaz fırtınası gibi birdenbire sönüverdi.
1. Öfkeleri bir yaz fırtınası gibi birdenbire sönüverdi.
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerilemek, parlaklık ve önemini yitirmek
1. Münakaşa tekrar eski hızını alamayarak biraz sonra söndü.
1. Münakaşa tekrar eski hızını alamayarak biraz sonra söndü.
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ses duyulmaz olmak
8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tükenmek, yok olmak, yitmek
1. Esmer lekeler, sönmüş sivilcelerden artakalan çukurlar, kabarcıklar yüzünü yayık ayranına çevirmiş.
1. Esmer lekeler, sönmüş sivilcelerden artakalan çukurlar, kabarcıklar yüzünü yayık ayranına çevirmiş.