sondaj yapmak

Anlamı:

1. sonda ile yoklamak, sondalamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir durum, bir düşünceyle ilgili olarak yoklama yapmak, araştırmak

---

sondajcı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sondalamacı

---

sondajcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sondalamacılık

---

sondalama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sondalamak işi, sondaj

---

sondalamacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sondalama yapan kimse, sondajcı

---

sondalamacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sondalamacının işi, sondajcılık

---

sondalamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Suyun derinliğini sonda ile ölçmek

2. Dip katmanların yapısını sonda kullanarak incelemek ve araştırmak

3. Su, maden, petrol vb. araştırmaları için toprağın derinliklerine sonda sokmak

---

söndürebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Söndürebilmek işi

---

söndürebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Söndürme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Söndürmeyi becermek

Örnek:

1. Şu sonsuz mavilikte var mıydı onun eşi? / Kim söndürebilirdi o muhteşem güneşi?

1. Şu sonsuz mavilikte var mıydı onun eşi? / Kim söndürebilirdi o muhteşem güneşi?

---

söndürme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Söndürmek işi

---

söndürmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek

Örnek:

1. Parmağının ucuna kadar gelen alevi yere atıyor, terliğiyle basarak söndürüyor.

1. Parmağının ucuna kadar gelen alevi yere atıyor, terliğiyle basarak söndürüyor.

2. Hava veya gaz ile şişirilmiş bir şeyin havasını veya gazını boşaltmak

Örnek:

1. Çocuk balonu söndürdü.

1. Çocuk balonu söndürdü.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tutku ve duyguları yatıştırmak, etkisiz duruma getirmek

Örnek:

1. Böyle zamanlarda Hacı'da ateşi ateşle söndürmekten başka çare olmadığını bilirim.

1. Böyle zamanlarda Hacı'da ateşi ateşle söndürmekten başka çare olmadığını bilirim.

---

söndürtme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Söndürtmek işi

---

söndürtmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Söndürme işini yaptırmak

---

söndürücü

İlgili Kelimeler:

yangın söndürücü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yangın söndürücü

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yangınları söndürmeye yarayan

Örnek:

1. Söndürücü bomba.

1. Söndürücü bomba.

---

söndürülebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Söndürülebilmek işi

---

söndürülebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Söndürülme ihtimali veya imkânı bulunmak

---

söndürülme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Söndürülmek işi

---

söndürülmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Söndürme işine konu olmak

Örnek:

1. Ayrıca gemi, güçlükle söndürülmüşe benzeyen birkaç yangın izi de taşıyordu.

1. Ayrıca gemi, güçlükle söndürülmüşe benzeyen birkaç yangın izi de taşıyordu.

---

söndürülüş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Söndürülme işi

---

söndürüş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Söndürme işi

---

sone

Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , İki dörtlü ve iki üçlüden oluşan, on dört dizeli bir Batı şiir türü

---

Lisan : Fransızca sonnet

soneri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çağırma zili

Örnek:

1. Soneriye bastı. Yarım dakika bekledi. Gelen olmadı.

1. Soneriye bastı. Yarım dakika bekledi. Gelen olmadı.

---

Lisan : Fransızca sonnerie

sonlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonlamak işi

---

sonlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bitirmek, sonuçlandırmak, sona erdirmek, noktalamak

---

sonlandırabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonlandırabilmek işi

---