92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Somut ad
1. isim , isim , isim , isim , Somutlaştırmak işi
1. Tanpınar bu platonik aşkları somutlaştırmaya kalksa idi, bu Tanpınar olur mu idi?
1. Tanpınar bu platonik aşkları somutlaştırmaya kalksa idi, bu Tanpınar olur mu idi?
1. isim , isim , isim , isim , Şilteyi taşımaya ve ona esneklik vermeye yarayan yaylı kerevet
1. Onu uyandıran hafif bir somya gıcırtısı olmuştu.
1. Onu uyandıran hafif bir somya gıcırtısı olmuştu.
Lisan : Fransızca sommier
son adam, sonbahar, son birim, son çeyrek, son dakika, son derece, son deyiş, son ek, son görev, son gürlüğü, son hızla, son kânun, son kerte, son nefes, sonnot, son ses, son söz, son teşrin, son turfanda, son ütücü, son vazife, son yolculuk, çeyrek son, yarı son, baştan sona, hafta sonu, harman sonu, satır sonu, süre sonu, vade sonu, önünde sonunda
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
1. Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu.
1. Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu.
2. En arkada bulunan
1. Son vagon.
1. Son vagon.
3. Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
1. Son atlıkarıncayı Kadırga meydanında birkaç yıl evvel görmüştüm.
1. Son atlıkarıncayı Kadırga meydanında birkaç yıl evvel görmüştüm.
4. isim , isim , isim , isim , Uç, sınır
5. Olanca
1. Son kuvvetiyle: Ya Ali! diye bağırdı.
1. Son kuvvetiyle: Ya Ali! diye bağırdı.
6. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet
1. Kışın sonu. Bu yolun sonu.
1. Kışın sonu. Bu yolun sonu.
7. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Ölüm
8. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Döl eşi
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Futbolda savunmanın gerisinde görev yapan, önündeki savunma oyuncularını kontrol eden, yöneten, yardımcı ve serbest hareket edebilen savunma oyuncusu, libero
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , En sonda yer alan birim, marjinal
1. bitmek, tükenmek
1. Başladığı uzun ve hamasi söylevleri gün ağarırken son bulurdu.
1. Başladığı uzun ve hamasi söylevleri gün ağarırken son bulurdu.
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Basketbolda onar dakikalık bölümlerden dördüncüsü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kitle iletişim araçlarına son anda ulaşan, toplumu yakından ilgilendiren, önemli (haber)
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek çok, çok fazla, son kerte
1. Son derece lüks olanaklarla yaşatıyordu yeni ailesini.
1. Son derece lüks olanaklarla yaşatıyordu yeni ailesini.
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Son söz
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kelimelerin kök veya gövdesinin sonuna gelen ek
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bir akraba veya dostun ölümünde gerekli olan saygıyı gösterme, töreleri yerine getirme, son vazife
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bir kimsenin yaşlılığında kavuştuğu rahat, bolluk ve huzur
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ocak, kânunusani
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Son derece
1. Sezai'nin özellikle dil konusunda son kerte ileri görüşlü olduğunu fark ediyoruz.
1. Sezai'nin özellikle dil konusunda son kerte ileri görüşlü olduğunu fark ediyoruz.
1. elinde bulunan son imkânı kullanmak
1. İlk uzunçaların hazırlıkları başladığında, her ikisi de son kartlarını oynadıklarını biliyordu.
1. İlk uzunçaların hazırlıkları başladığında, her ikisi de son kartlarını oynadıklarını biliyordu.