92406 kayıt bulundu.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sokuşturma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Dar bir yere zorla veya iterek sokmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Belli etmeden kötü bir malı vermek
1. Manav çürük elmaları sokuşturup çocuğa verdi.
1. Manav çürük elmaları sokuşturup çocuğa verdi.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir sözü kırıcı olmak amacıyla tekrar tekrar söylemek
1. İkide birde başlarında Selman gibi adamlar olduğunu sokuşturuyordu.
1. İkide birde başlarında Selman gibi adamlar olduğunu sokuşturuyordu.
1. -i , -i , -i , -i , Çabucak sokuşturmak
1. Eline ne geçerse talan ederken bu kitabı da koynuna sokuşturuvermişti.
1. Eline ne geçerse talan ederken bu kitabı da koynuna sokuşturuvermişti.
Telaffuz : sokuşturu'vermek
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Ansızın veya çabucak sokmak
1. Kararlı adımlarla o tarafa yönelip derinliğini kestiremediği çukurun içine sokuverdi botunu.
1. Kararlı adımlarla o tarafa yönelip derinliğini kestiremediği çukurun içine sokuverdi botunu.
Telaffuz : soku'vermek
sol anahtarı
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Gam dizisinde fa ile la arasındaki ses
2. Bu sesi gösteren nota işareti
Lisan : İtalyanca sol
sol açık, sol bek, sol eğilimli, sol haf, sol iç, sol şerit, solda sıfır, ortanın solu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Vücutta kalbin bulunduğu tarafta olan, sağ karşıtı
1. Sol el. Sol kulak.
1. Sol el. Sol kulak.
2. isim , isim , isim , isim , Bu taraftaki yön
1. Sola dönmek.
1. Sola dönmek.
3. isim , isim , isim , isim , Sosyalizme yakın görüşte olan grup
4. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Boksta sol yumrukla vuruş
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Futbolda sol başta bulunan oyuncu
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Portedeki notaların sol yüksekliğinde olacağını gösteren işaret
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Bir takımın savunmasının sol yönünde yer alan oyuncusu
1. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , yemeğe beklenilen birine, yemeğe başlandığını anlatmak için kullanılan bir söz
1. Sol elimiz bekliyor, çabuk gelin.
1. Sol elimiz bekliyor, çabuk gelin.
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Orta sahanın solunda oynayan oyuncu
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Futbolda, sol açıkla santrfor arasında görev yapan hücum oyuncusu
1. isim , isim , isim , isim , Trafikte yolun veya caddenin sol tarafında yer alan yol çizgilerinin oluşturduğu bölüm
1. aksiliği, huysuzluğu, tersliği üzerinde olmak
2. işleri ters gitmek, iyi gününde olmamak
1. `direksiyonu sola doğru çevirmek, sola yöneltmek` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle sol elini kullanan kimse
2. tarih , tarih , tarih , tarih , Yeniçeri Ocağının, padişahın gözeticiliğini yapan asker sınıfı
1. Yanı başındaki elli altmış solaktan başka yeniçerilerle birlikte bütün birliklerin ileri atılması için buyruk verdi.
1. Yanı başındaki elli altmış solaktan başka yeniçerilerle birlikte bütün birliklerin ileri atılması için buyruk verdi.
1. isim , isim , isim , isim , Güneşletici
2. Hastalıkları güneş ışınları ile tedavi etmeyi amaçlayan kuruluş
Lisan : Fransızca solarium
Telaffuz : sola'ryum, l ince okunur