Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
şeyh

İlgili Kelimeler:

kürsü şeyhi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tarikat kurucusu, bir tarikatta en yüksek dereceye ulaşmış olan kimse

2. Tarikat büyüğü veya tarikat kollarından birinin başında bulunan kimse

3. Arap kabile ve aşireti başkanı


Lisan : Arapça şeyḫ

Seyhan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Adana iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : se'yhan

şeyhin kerameti kendinden menkul
Anlamı:

1. büyük işler gördüğünü söyleyen birinin sözüne inanılmadığını anlatmak için söylenen bir söz


şeyhlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şeyh olma durumu, meşihat


şeyhülislam

İlgili Kelimeler:

şeyhülislam kapısı

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde, kabinede sadrazamdan sonra yer alan ve genellikle din işlerinden sorumlu olan üye


Lisan : Arapça şeyḫ + islām

Telaffuz : şe'yhülisla:mı, l ince okunur

şeyhülislam kapısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şeyhülislamların görev yaptığı daire, fetvahane


şeyhülislamlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şeyhülislam olma durumu

2. Şeyhülislamın makamı


seyir

İlgili Kelimeler:

seyredilmek, seyretmek, seyreylemek, seyrüsefer, kıyı seyri, sahil seyri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş

Örnek:

1. Yaşayacak fazla zamanları olmayan bazı dâhiler, olgunluklarını hayatın normal seyrinden çok evvel tamamlamış oluyorlar.

1. Yaşayacak fazla zamanları olmayan bazı dâhiler, olgunluklarını hayatın normal seyrinden çok evvel tamamlamış oluyorlar.

2. Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi

3. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Özellikle gemilerin belli bir rotayı takip ederek yolculuk etmesi

4. Bir yerden başka bir yere gitmek için yola çıkma

5. Eğlenmek için bakma, hoşlanarak bakma, temaşa

Örnek:

1. Tevfik, orta oyununa çıkınca seyrine en sık gidenlerden birisi Selim Paşa'nın karısı oldu.

1. Tevfik, orta oyununa çıkınca seyrine en sık gidenlerden birisi Selim Paşa'nın karısı oldu.

6. Bakıp eğlenecek şey, eğlendirici durum

Örnek:

1. Bundan âlâ seyri nerede bulacak garipler?

1. Bundan âlâ seyri nerede bulacak garipler?


Lisan : Arapça seyr

seyirci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir olayı gören, izleyen kimse, izleyici

2. İzlemek, eğlenmek için bakan kimse, izleyici

Örnek:

1. Cenazeye gider gibi siyahlar giyinmişim, bu tepkisiz seyirciyi selamlayıp duruyorum.

1. Cenazeye gider gibi siyahlar giyinmişim, bu tepkisiz seyirciyi selamlayıp duruyorum.


seyirci kalmak (veya olmak)
Anlamı:

1. bir olay karşısında hiçbir tepki göstermeyerek işe karışmamak

Örnek:

1. Kavga edenlere kimse karışmaz, sadece uzaktan seyirci kalırlar.

1. Kavga edenlere kimse karışmaz, sadece uzaktan seyirci kalırlar.

2. Sadece seyirci olduğumu, olayların dolayısıyla hayatın dışında kaldığımı bu sorudan sonra anladım.

2. Sadece seyirci olduğumu, olayların dolayısıyla hayatın dışında kaldığımı bu sorudan sonra anladım.


seyircilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Seyirci olma durumu


seyirlik

İlgili Kelimeler:

seyirlik oyun

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Seyir için olan


seyirlik oyun
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Seyirci önünde gösterilen, genellikle beceriye dayanan, eğlendirici nitelikteki oyun

Örnek:

1. Geleneksel Türk seyirlik oyunlarının içinde en önemlilerinden biri meddahtır.

1. Geleneksel Türk seyirlik oyunlarının içinde en önemlilerinden biri meddahtır.


seyirtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Seyirtmek işi


seyirtmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Koşmak


seyis
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , At bakıcısı

Örnek:

1. O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu.

1. O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu.


Lisan : Arapça sāyis

seyislik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , At bakıcılığı


seyit
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir topluluğun ileri gelen kişisi

2. Hz. Muhammed'in soyundan olan kimse


Lisan : Arapça seyyid

Seyitgazi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : seyi'tga:zi

Seylan taşı
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Yapısında alüminyum ve demir bulunan bir granat türü, seylani


seylani
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Seylan taşı


Lisan : Arapça seylānī

Telaffuz : seyla:ni:, l ince okunur

seylap
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Su baskını, taşma, taşkın, feyezan


Lisan : Arapça seyl + Farsça āb

Telaffuz : seyla:p, l ince okunur

seyran

İlgili Kelimeler:

bayramda seyranda

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gezme, gezinme


Lisan : Arapça seyrān

Telaffuz : seyra:nı

seyran etmek (veya eylemek)
Anlamı:

1. gezmek, gezinmek, dolaşmak

Örnek:

1. Sallanı sallanı suya gidersin / Su değil meramın, seyran edersin

1. Sallanı sallanı suya gidersin / Su değil meramın, seyran edersin


seyrana çıkmak
Anlamı:

1. gezmeye, gezintiye çıkmak