Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sertifika
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğrenim belgesi

2. Kişinin bilgi gerektiren herhangi bir konuda niteliğini gösteren belge


Lisan : Fransızca certificat

sertifikalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sertifikası olan


sertifikasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sertifikası olmayan


sertifikasyon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Onaylama


Lisan : Fransızca certification

sertlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sertlenmek durumu

Örnek:

1. Eli sevgiyle çocuğun başını okşarken sesi sertlenmeye çalışarak tekrar tekrar soruyordu.

1. Eli sevgiyle çocuğun başını okşarken sesi sertlenmeye çalışarak tekrar tekrar soruyordu.


sertlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sert bir tavır almak, sertleşmek

Örnek:

1. Mahalleliden biri sana sataşırsa öyle bize yaptığın gibi sertlenip bıçkınlaşma.

1. Mahalleliden biri sana sataşırsa öyle bize yaptığın gibi sertlenip bıçkınlaşma.


sertleşebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sertleşebilmek işi


sertleşebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sertleşme ihtimali veya imkânı bulunmak


sertleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sertleşmek işi

Örnek:

1. Sertleşmeyi bilmeyen bir iyilik, iyilik olmakta ısrar eden bir iyilik neye yarar?

1. Sertleşmeyi bilmeyen bir iyilik, iyilik olmakta ısrar eden bir iyilik neye yarar?

2. tıp , tıp , tıp , tıp , İçindeki damarlara kan dolması ile birlikte erkeklik organının sert ve dik duruma gelmesi, ereksiyon


sertleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sert bir durum almak, katılaşmak

Örnek:

1. Yarı ağarmış yumuşak kumral sakal tersine dönerek diken gibi sertleşti.

1. Yarı ağarmış yumuşak kumral sakal tersine dönerek diken gibi sertleşti.

2. Gücü artmak, zorlu bir durum almak

Örnek:

1. İklim sertleşti.

1. İklim sertleşti.

3. tıp , tıp , tıp , tıp , Erkeklik organı, içindeki damarlara kan dolması ile birlikte sert ve dik duruma gelmek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimsenin davranış veya sözleri sert, kırıcı olmak


sertleştirici
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Kimyasal tepkimeli yapay reçine tutkalı ve verniklerinde, kuruma ve sertleşmeyi sağlamak için kullanılan, sıvı veya toz hâlinde olan kimyasal yardımcı madde


sertleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sertleştirmek işi


sertleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sert bir duruma getirmek, sertleşmesine sebep olmak


sertlik

İlgili Kelimeler:

damar sertliği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sert, katı olma durumu

Örnek:

1. Derinin altında bir sertlik hissettim.

1. Derinin altında bir sertlik hissettim.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sert, kırıcı, katı davranış, şiddet, husumet

Örnek:

1. Bir zamanlar, sertliğinden, karşında nefes alamazdık.

1. Bir zamanlar, sertliğinden, karşında nefes alamazdık.

3. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Minerallerin çizilmeye karşı gösterdikleri direnç


serum

İlgili Kelimeler:

bağışık serum, kan serumu

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Pıhtılaşma sonunda kandan ayrılan sıvı bölüm

2. Mikroplu bir hastalığa veya zehirli bir maddeye karşı aşılanmış bir hayvanın özellikle atın kanından elde edilen sıvı madde

Örnek:

1. Kuş palazı serumu.

1. Kuş palazı serumu.

3. Hücre yenilenmesini hızlandıran, deriyi besleyen, su kaybını, cildin solunumunu ve doğal savunmasını kuvvetlendiren sıvı

Örnek:

1. Yarası çok pis, herhâlde bir serum yapmak lazım.

1. Yarası çok pis, herhâlde bir serum yapmak lazım.


Lisan : Fransızca sérum

serüven
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Macera

Örnek:

1. Ben serüvenlere kul olmayacağım, serüvenler bana kul olacak.

1. Ben serüvenlere kul olmayacağım, serüvenler bana kul olacak.


Lisan : Farsça servān

serüvenci
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Maceracı


serüvencilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maceracılık


serüvenli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Maceralı


serüvensiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Macerasız


server
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , 343 sunucu


Lisan : İngilizce server

servet

İlgili Kelimeler:

servet sahibi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Varlık, zenginlik, mal mülk

Örnek:

1. Servet denen şey çok defa paradan ibarettir.

1. Servet denen şey çok defa paradan ibarettir.


Lisan : Arapça s̱ervet

servet sahibi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Malı mülkü çok olan, varlıklı, zengin


servi

İlgili Kelimeler:

servi ağacı, servi boylu, gümüşservi, dağ servisi, yer servisi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Servigillerden, Akdeniz bölgesinde çok yetişen, kışın yapraklarını dökmeyen, 25 metre boyunda, ince, uzun, piramit biçiminde, çok koyu yeşil yapraklı bir ağaç, andız, selvi, servi ağacı (Cupressus sempenvirens)

Örnek:

1. Ay ışığının, yüksek servileri ince ince gümüşlediği bir şato korusundaymışlar.

1. Ay ışığının, yüksek servileri ince ince gümüşlediği bir şato korusundaymışlar.


Lisan : Farsça serv

servi ağacı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Servi