Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
serzenişte bulunmak
Anlamı:

1. yakınmak (II)


ses

İlgili Kelimeler:

ses aleti, ses aygıtı, ses bilgisi, ses bilimi, ses birimi, ses dalgaları, ses değişmesi, ses duvarı, ses düşmesi, ses kakışması, ses kuşağı, ses organları, ses perdesi, ses seda, ses soluk, ses telleri, ses türemesi, ses uyumsuzluğu, ses uyumu, sesyayar, sesyazar, ses yitimi, ses yolu, ses yönetmeni, ses yoğunluğu, alçak ses, çatal ses, çatlak ses, dış ses, iç ses, ince ses, kalın ses, ön ses, pes ses, radyofonik ses, son ses, tiz ses, yanık ses, yüksek ses, çevir sesi, göğüs sesi, kafa sesi, mağara sesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün

Örnek:

1. Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu.

1. Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu.

2. dil bilimi , dil bilimi , dil bilimi , dil bilimi , Akciğerlerden gelen havanın ses yolunda oluşturduğu titreşim

Örnek:

1. Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı.

1. Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Duygu ve düşünce

Örnek:

1. Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ...

1. Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ...

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki

Örnek:

1. Vicdanın sesi. Aklın sesi.

1. Vicdanın sesi. Aklın sesi.

5. müzik , müzik , müzik , müzik , Aralarında uyum bulunan titreşimler


şeş

İlgili Kelimeler:

şeşbeş, şeşcihar, şeşüdü, şeşüse, şeşyek, düşeş

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Altı


Lisan : Farsça şeş

ses aleti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ses aygıtı


ses aygıtı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sesin meydana gelmesi için gerekli olan aletler bütünü, ses aleti


ses bilgisi
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir dilin seslerini boğumlanma noktaları, boğumlanma özellikleri vb. bakımlardan inceleyen dil bilimi kolu, fonetik


ses bilimci
Anlamı:

1. Ses bilimi ile uğraşan kimse


ses bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sözlü dilde, anlam ayrımı oluşturan yakın ses birimlerini, dil yapısı bakımından inceleyen dil bilimi kolu, fonoloji


ses bilimsel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ses bilimi ile ilgili, fonolojik


ses birimi
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Dildeki başka seslerle kurduğu ilişki yönünden belirlenen ayırıcı özelliği bulunan ses ögesi, fonem


ses çıkarmamak (veya etmemek)
Anlamı:

1. bir şeyi hoş görerek karşı çıkmamak, itiraz etmemek

Örnek:

1. İnsanlar bizim bahçeye çağırdığımız arkadaşlarımıza bile ses çıkarmıyorlardı.

1. İnsanlar bizim bahçeye çağırdığımız arkadaşlarımıza bile ses çıkarmıyorlardı.


ses çıkmamak
Anlamı:

1. haber gelmemek


ses dalgaları
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Titreşim etkisiyle cisimlerde oluşan dalgalar


ses değişmesi
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Dilde kendiliğinden veya bir etkenle oluşan ses başkalaşması: jilet > cilet, kaçtı > kaştı, Necdet > Nejdet gibi


ses düşmesi
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kelimede bir sesin kaybolması: ısıcak > sıcak, ısıtma > sıtma gibi


ses duvarı
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Havada ses hızına yakın bir hızla hareket eden bir cismin oluşturduğu aerodinamik olayların tümü


ses etmek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , seslenmek


ses getirmek
Anlamı:

1. yaptığı işle, söylediği sözle dikkatleri çekmek ve kitleleri harekete geçirmek


ses kakışması
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Ses uyumsuzluğu


ses kesilmek
Anlamı:

1. ses, artık duyulmamak


ses kirişleri
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Gırtlak duvarında ikisi sağda, ikisi solda bulunan ve havanın geçmesiyle titreşerek ses çıkaran dört kıvrım


ses kuşağı
Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , isim , isim , sinema , sinema , Üzerinde bir veya birkaç ses yolu bulunan kuşak


ses organları
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Sesi çıkarmaya yarayan organların bütünü


ses perdesi
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Sesin alçak veya yüksek olması durumu


ses seda
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haber, iz, alamet, belirti