sertleşmek

fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sert bir durum almak, katılaşmak

Örnek:

1. Yarı ağarmış yumuşak kumral sakal tersine dönerek diken gibi sertleşti.

1. Yarı ağarmış yumuşak kumral sakal tersine dönerek diken gibi sertleşti.

2. Gücü artmak, zorlu bir durum almak

Örnek:

1. İklim sertleşti.

1. İklim sertleşti.

3. tıp , tıp , tıp , tıp , Erkeklik organı, içindeki damarlara kan dolması ile birlikte sert ve dik duruma gelmek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimsenin davranış veya sözleri sert, kırıcı olmak