Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
seferî durum
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Savaş ortamı, seferî hâl

2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Yolculuk dolayısıyla namaz ve oruç ibadetinin yapılması konusunda dinen sağlanan kolaylık


seferî hâl
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Seferî durum


Seferihisar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İzmir iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : seferi'hisar

seferli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sefere giden veya sefere çıkan


seferlik

İlgili Kelimeler:

bu seferlik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir defaya yetecek miktarda olan

Örnek:

1. İki seferlik yol parası.

1. İki seferlik yol parası.


şeffaf
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Saydam

Örnek:

1. Acaba Saffet'in vaktiyle nişanlısı olduğunu söylese Mazlume ile başlayan bu billur gibi şeffaf sevgi bulutlanır mıydı?

1. Acaba Saffet'in vaktiyle nişanlısı olduğunu söylese Mazlume ile başlayan bu billur gibi şeffaf sevgi bulutlanır mıydı?


Lisan : Arapça şeffāf

şeffaflaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saydamlaşma


şeffaflaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Saydamlaşmak


şeffaflaştırılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saydamlaştırılma


şeffaflaştırılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Saydamlaştırılmak


şeffaflaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saydamlaştırma


şeffaflaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Saydamlaştırmak


şeffaflık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saydamlık

Örnek:

1. Zeynep'in beyaz yüzünde tıpkı ay ışığındaki büyülü şeffaflık ve nur vardı.

1. Zeynep'in beyaz yüzünde tıpkı ay ışığındaki büyülü şeffaflık ve nur vardı.


sefih
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zevk ve eğlenceye düşkün, uçarı

Örnek:

1. İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı.

1. İçer, kumar oynar, başına bir sürü sefih insan toplardı.


Lisan : Arapça sefīh

sefihane
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Alçakça


Lisan : Arapça sefīh + Farsça -āne

Telaffuz : sefi:ha:ne

şefik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Sevecen, şefkatli, müşfik


Lisan : Arapça şefīḳ

sefil
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sefalet çeken, yoksul

Örnek:

1. Bu, korkunç bir çocukluğun, sefil, bahtsız bir çocukluğun devamıdır.

1. Bu, korkunç bir çocukluğun, sefil, bahtsız bir çocukluğun devamıdır.

2. Alçak

Örnek:

1. Süfli gayeler, kütleleri ya oldukları yere mıhlayan ve bir arpa boyu ileri götürmeyen sefil isteklerdir.

1. Süfli gayeler, kütleleri ya oldukları yere mıhlayan ve bir arpa boyu ileri götürmeyen sefil isteklerdir.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Yoksul veya alçak bir biçimde

Örnek:

1. Ayaklarındaki postalların yarısı yok bir hâlde mart havasının sert soğuğunda âciz ve sefil titriyordu.

1. Ayaklarındaki postalların yarısı yok bir hâlde mart havasının sert soğuğunda âciz ve sefil titriyordu.


Lisan : Arapça sefīl

sefilane
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Sefilce

Örnek:

1. Yalnız sefilane gebermemek için bir lokma ekmek, bir gayret...

1. Yalnız sefilane gebermemek için bir lokma ekmek, bir gayret...


Lisan : Arapça sefīl + Farsça -āne

Telaffuz : sefi:la:ne, l ince okunur

sefilce
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sefile yakışır bir biçimde, sefilane


Telaffuz : sefi'lce

sefillik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yoksulluk

2. Alçaklık


sefine
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , denizcilik , denizcilik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , denizcilik , denizcilik , Gemi

Örnek:

1. Kaptan Abdullah Bey yirmi beş sene harp sefinelerinde süvarilik yapmıştı.

1. Kaptan Abdullah Bey yirmi beş sene harp sefinelerinde süvarilik yapmıştı.


Lisan : Arapça sefīne

Telaffuz : sefi:ne

sefir

İlgili Kelimeler:

sefirikebir

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Elçi

Örnek:

1. Herkes onun az zamanda büyük yer tutacağını, bir zaman gelip sefir, nazır olacağını söylüyorlar.

1. Herkes onun az zamanda büyük yer tutacağını, bir zaman gelip sefir, nazır olacağını söylüyorlar.


Lisan : Arapça sefīr

Telaffuz : sefi:ri

sefire
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bayan elçi

Örnek:

1. Sefiremizin tiyatrosever oluşu konuşmalara daha da revnak verdi.

1. Sefiremizin tiyatrosever oluşu konuşmalara daha da revnak verdi.

2. Elçi karısı


Lisan : Arapça sefīre

Telaffuz : sefi:re

sefirikebir
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Büyükelçi


Lisan : Arapça sefīr + kebīr

Telaffuz : sefi:rikebi:ri

sefirlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elçilik