92406 kayıt bulundu.
öyle öyle
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Onun gibi olan, ona benzer
1. Ben öyle bir şey demedim.
1. Ben öyle bir şey demedim.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , O yolda, o biçimde, o tarzda
1. Bize öyle öğrettiler. İyi olduğunu sandık.
1. Bize öyle öğrettiler. İyi olduğunu sandık.
3. zarf , zarf , zarf , zarf , (ö'yle) O denli, o kadar, o derece
1. Bugünlerde biraz üzüntü içindeysen de kasavetlenmeyesin öyle.
1. Bugünlerde biraz üzüntü içindeysen de kasavetlenmeyesin öyle.
4. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , İçinde `ne, nasıl` vb. sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz
1. O ne biçim iş öyle! O nasıl hayvan öyle!
1. O ne biçim iş öyle! O nasıl hayvan öyle!
1. `öyle bir şey olmaz, öyle bir şey yapılmamalı` anlamında kullanılan bir söz
1. sanmak, zannetmek
1. Bana öyle gelirdi ki çocuklar yalnız kışın büyürler.
1. Bana öyle gelirdi ki çocuklar yalnız kışın büyürler.
Ön Takı : (birine)
1. ne olursa olsun, her hâlde, bu durumda
1. Öyle veya böyle, bir amatör, bir heveskâr işte.
1. Öyle veya böyle, bir amatör, bir heveskâr işte.
1. kuşkusuz, tabii, elbette
1. Öyle ya içgüdü, ilgili bilim adamlarına göre, insandan çok hayvan türlerinde varsaydığımız bir özellik.
1. Öyle ya içgüdü, ilgili bilim adamlarına göre, insandan çok hayvan türlerinde varsaydığımız bir özellik.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , O biçimde, tam öyle
1. Dudaklarının kenarını kırıştıran bir nefret duygusuyla öylece kaldı.
1. Dudaklarının kenarını kırıştıran bir nefret duygusuyla öylece kaldı.
2. Öylelikle
Telaffuz : ö'ylece
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bu biçimde, en sonunda
1. Öylelikle güçlükler ortadan kalkar.
1. Öylelikle güçlükler ortadan kalkar.
Telaffuz : öyleli'kle
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ona benzer, onun gibi
1. Bu otlakçıya canım kurban kardeşim! Bu herif öylesi değil ki!
1. Bu otlakçıya canım kurban kardeşim! Bu herif öylesi değil ki!
2. zarf , zarf , zarf , zarf , O kadar
1. Telif ücretinin anlamı Güner için öylesi büyüktü ki!
1. Telif ücretinin anlamı Güner için öylesi büyüktü ki!
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Aşırı bir biçimde, fazla, o kadar çok, o derece
1. Yüreğimizdeki uygarlaşma ateşi öylesine harlı yanıyordu ki hatalarımızı görmüyorduk.
1. Yüreğimizdeki uygarlaşma ateşi öylesine harlı yanıyordu ki hatalarımızı görmüyorduk.
Telaffuz : ö'ylesine
oylum oylum, ek oylum
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş
2. isim , isim , isim , isim , Hacim
3. isim , isim , isim , isim , Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekân karşılığı
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Oymalı, girintili çıkıntılı bir biçimde
1. Benim için açtı bu güller / Oylum oylum, katmer katmer
1. Benim için açtı bu güller / Oylum oylum, katmer katmer
1. isim , isim , isim , isim , Oylumlamak işi
2. Kil, bal mumu gibi kolayca biçimlendirilebilen maddeleri, yapılacak heykellere model hazırlamak üzere hacimli olarak biçimlendirme, taslak yapma, modelaj
1. -i , -i , -i , -i , Resim ve heykelde ögelere oylum duygusu ve biçim vermek
2. Küçülterek yapmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Oylumu olan, hacimli
1. Fırça darbeleri ve oylumlu büyük lekelerle yorumlanmış çok çarpıcı bir kadın yüzüydü.
1. Fırça darbeleri ve oylumlu büyük lekelerle yorumlanmış çok çarpıcı bir kadın yüzüydü.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Büyük, geniş
oyma akıl, oyma baskı, ağaç oyma
1. isim , isim , isim , isim , Oymak işi
2. Bir nesnenin yüzeyini özel araçlarla oyarak veya delerek türlü biçimler verme
3. Ağaç yongası
1. Gürgen dibine vardım / Oyma alırım oyma
1. Gürgen dibine vardım / Oyma alırım oyma
4. Oyularak yapılan süsleme
1. Boyalı ve kabarık oymaları birer çiçek demetini hatırlatan bir yalı vardı.
1. Boyalı ve kabarık oymaları birer çiçek demetini hatırlatan bir yalı vardı.
5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Oyularak yapılmış
1. Balkon kapısı önünde, ağaç gövdesinden oyma bir saksılık.
1. Balkon kapısı önünde, ağaç gövdesinden oyma bir saksılık.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yer etmiş, uzun deneyimler sonunda kabul görmüş nasihat
1. Atalarımızın çok güzel bir sözü vardır. Aklı ikiye ayırırlar: Koyma akıl, oyma akıl. Koyma akıl ancak kapıya kadar sürer. Oyma akıl ise bütün hayata siner, derler.
1. Atalarımızın çok güzel bir sözü vardır. Aklı ikiye ayırırlar: Koyma akıl, oyma akıl. Koyma akıl ancak kapıya kadar sürer. Oyma akıl ise bütün hayata siner, derler.