ortodonti

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Diş hekimliğinin, dişleri çenelerin üzerine estetik ve görev bakımlarından düzenli bir biçimde yerleştirmekle uğraşan kolu

---

Lisan : Fransızca orthodontie

ortoklaz

Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Dik açı biçiminde ayrıtları olan, billurları parça hâlinde dilinen bir tür potasyum feldspat, ortoz

---

Lisan : Fransızca orthoclase

Telaffuz : l ince okunur

ortoklazlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ortoklaz içeren

---

ortopedi

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kemikler, eklemler, kaslar, kirişler, sinirler gibi hareketi sağlayan organların bozukluklarını düzelten, tedavi eden cerrahi kolu

---

Lisan : Fransızca orthopédie

ortopedik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Ortopedi ile ilgili olan

Örnek:

1. Ortopedik sakatlık.

1. Ortopedik sakatlık.

---

Lisan : Fransızca orthopédique

ortopedist

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Ortopedi uzmanı

---

Lisan : Fransızca orthopédiste

ortoz

Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Ortoklaz

---

Lisan : Fransızca orthose

örttürme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öttürmek işi

---

örttürmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Örtme işini yaptırmak

---

örtü

İlgili Kelimeler:

başörtü, diri örtü, ölü örtü, beşikörtüsü, bitki örtüsü, çatı örtüsü, masa örtüsü, namaz örtüsü, sofra örtüsü, yatak örtüsü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örtmek için kullanılan şey, kuvertür

Örnek:

1. Vazo, ince bir kadın eli ile işlenmiş, beyaz oymalı bir örtünün üzerindedir.

1. Vazo, ince bir kadın eli ile işlenmiş, beyaz oymalı bir örtünün üzerindedir.

2. Yapılarda çatı, dam

---

örtük

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Örtülü, kapalı

Örnek:

1. İsyankâr sitemlerle dolu, örtük çığlıklar olarak değerlendirilen şiirler yazdığı söyleniyordu.

1. İsyankâr sitemlerle dolu, örtük çığlıklar olarak değerlendirilen şiirler yazdığı söyleniyordu.

---

örtüklük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örtük olma durumu

---

örtülme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örtülmek işi

2. gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , Bir gök cisminin yeryüzündeki gözlemciye göre, başka bir gök cisminin arkasından geçmesi

---

örtülmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Örtme işine konu olmak

Örnek:

1. Renkleri göz alıcı, tüylü bir yol halısıyla örtülmüş olan merdivenleri ağır ağır çıkıyorum.

1. Renkleri göz alıcı, tüylü bir yol halısıyla örtülmüş olan merdivenleri ağır ağır çıkıyorum.

---

örtülü

İlgili Kelimeler:

örtülü omurgalılar, örtülü ödenek, başörtülü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Örtüsü olan

Örnek:

1. Ampir koltuklu, keten masa örtülü bir lokantaydı.

1. Ampir koltuklu, keten masa örtülü bir lokantaydı.

2. Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış

Örnek:

1. Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü.

1. Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gizli, saklı

4. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem

---

örtülü ödenek

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gizli tutulan işlerde harcanmak için yetkililerin emrine verilen para, tahsisatımesture

---

örtülü omurgalılar

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Vücutları yassı, göğüs yüzgeçleri büyük, omurlarında kat kat kireçlenmiş çemberleri olan, köpek balıklarının bir alt takımı

---

örtülülük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örtülü olma durumu

---

örtülüş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örtülme işi

---

örtünme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örtünmek işi

---

örtünmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kendi üzerine bir şey örtmek

Örnek:

1. Üşümem merak etme / Sıcak tutar yün fanila / Olmazsa örtünürüm / Battaniyeyi iki katlı

1. Üşümem merak etme / Sıcak tutar yün fanila / Olmazsa örtünürüm / Battaniyeyi iki katlı

2. Kadın, dinî açıdan görünmesi sakıncalı olan yerlerini örtmek

---

örtünüş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örtünme işi

Örnek:

1. Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri, işveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri...

1. Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri, işveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri...

---

örtüş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örtme işi

---

örtüşebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örtüşebilmek işi

---

örtüşebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Örtüşme ihtimali veya imkânı bulunmak

---