92406 kayıt bulundu.
1. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , her şeyiyle mükemmel, eksiksiz ve estetik bütünlüğe sahip bulunmak
1. Üçüncü itiraz, aruza, bütün yüksek şiirimizin örülü olduğunu görüp de sadık kalmak isteyenlerden geliyor.
1. Üçüncü itiraz, aruza, bütün yüksek şiirimizin örülü olduğunu görüp de sadık kalmak isteyenlerden geliyor.
1. isim , isim , isim , isim , Örülme işi
1. Bu ağır ve etkili örülüşün ilmikleri arasında sıkışıp inceliyor, ufak ufak koparak toz olup dağılıyordu.
1. Bu ağır ve etkili örülüşün ilmikleri arasında sıkışıp inceliyor, ufak ufak koparak toz olup dağılıyordu.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sürünün gece veya sabaha karşı otlaması
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Örümcek
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Karada yaşayan akrepler, örümcekler, keneler ve uyuz böceklerini içine alan, dört çift ayaklı eklem bacaklılar sınıfı
örümcek kafalı, örümcek kuşu, ay örümceği, denizörümceği, kaya örümceği, su örümceği, şeytan örümceği, yer örümceği
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örümcekler takımından, ince bir ağ örerek küçük böcekleri avlayan eklemli bir hayvan (Aranea), örümce
1. Köşede bir örümcek, ince ipliklerini tavandan duvara atarak ağını örüyor.
1. Köşede bir örümcek, ince ipliklerini tavandan duvara atarak ağını örüyor.
2. Bu hayvanın ördüğü ağ
3. Yürüteç
1. üzerinde örümcek ağı olmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir şey uzun süre kullanılmadan kendi hâline bırakılmış olmak
Ön Takı : (bir yer)
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Eskiye saplanıp yeniliklere düşman olan, eskiye bağlanıp kalmış olan, geri düşünceli (kimse)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örümcek kuşugillerden, orta boyda, tüyleri koyu kül rengi, siyah, beyaz, bazısında pembe veya koyu kırmızı benekler bulunan ötücü kuş (Lanius)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örümcek kuşu vb.ni içine alan ötücü kuşlar familyası
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir yer örümcek ağlarıyla dolmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bakımsız ve terk edilmiş bulunmak
3. tıp , tıp , tıp , tıp , Ateşli hastalıklarda göz, ağız vb. yerler kurumuş salgılarla perdelenir gibi olmak
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örümceklerle akrepleri içine alan bir eklem bacaklılar takımı
kafası örümcekli
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Örümcek ağlarıyla kaplanmış, örümcek bağlamış
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Eskimiş, modası geçmiş, köhne, çağ dışı
1. Bu genç öğretmen, annemin asri dediği birçok şeylerine köhne, örümcekli dedi.
1. Bu genç öğretmen, annemin asri dediği birçok şeylerine köhne, örümcekli dedi.
örümceksi ben, örümceksi zar
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Örümcek ağı gibi ince ve seyrek dokulu olan
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Sirozun yol açtığı, yüzde ve gövdede görülen kırmızımsı, örümcek biçiminde damar genişlemesi
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Beyni ve omuriliği örten sert zar ile ince zar arasında bulunan ağ gibi ince, seyrek dokulu zar
1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Bir konunun yerine onunla benzerlikleri olan bir başka konuyu anlatma
1. isim , isim , isim , isim , Olay veya nesnelerin düzenli bir biçimde birbirini takip ederek gelişmesi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğu medeniyeti ile ilgili, Doğu medeniyetini hatırlatan
2. isim , isim , isim , isim , Genellikle Doğu ülkelerinde, kadınların tek başlarına ve yarı çıplak olarak müzik eşliğinde yaptıkları, vücut ve göbek hareketlerine dayalı dans
3. Bu dansı yapan kadın
Lisan : Fransızca orientale