92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Peygamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat etmek amacıyla Allah'ın iznine bağlı olarak gösterdikleri olağanüstü olaylar, hâller, tansık
2. İnsanları hayran bırakan, tabiatüstü sayılan olay
3. İnsan aklının alamayacağı olay
1. Şırınga nasılsa umduğumdan çok daha iyi bir tesir yaptı ve zavallı Hacı Ömer, bunu benim bir mucizem gibi gördü.
1. Şırınga nasılsa umduğumdan çok daha iyi bir tesir yaptı ve zavallı Hacı Ömer, bunu benim bir mucizem gibi gördü.
4. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Olağanüstü, şaşırtıcı
1. Onların aşkı ve evlilikleri zaten bir mucize değil miydi?
1. Onların aşkı ve evlilikleri zaten bir mucize değil miydi?
Lisan : Arapça muʿcize
Telaffuz : mu:cize
1. olağanüstü bir olay yaratmak
1. Millî hareket bu son bir sene zarfında o kadar süratli bir mucize gösterdi ki büyüklüğüyle gözleri kamaştırıyor.
1. Millî hareket bu son bir sene zarfında o kadar süratli bir mucize gösterdi ki büyüklüğüyle gözleri kamaştırıyor.
2. sadece peygambere özgü, insan aklının ve kabiliyetinin erişemeyeceği olağanüstülükler göstermek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mucize niteliği bulunan
1. Bu rüzgâr, bu mucizeli gemi ile insanı nerelere götürmez.
1. Bu rüzgâr, bu mucizeli gemi ile insanı nerelere götürmez.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Olağanüstü niteliklere sahip
1. Ruhumun yaralarına mucizevi bir merhem gibi derman olsun uyku.
1. Ruhumun yaralarına mucizevi bir merhem gibi derman olsun uyku.
Lisan : Arapça muʿcizevī
Telaffuz : mu:cizevi:
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Özet olarak anlatılmış, kısa ve özlü
Lisan : Arapça mucmel
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , denizcilik , denizcilik , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , denizcilik , denizcilik , Miço
Lisan : İtalyanca mozzo
Telaffuz : mu'ço
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Suçlu
Lisan : Arapça mucrim
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Bir konuda ayet ve hadislere dayanarak yargıya varan, karar veren din düşünürü
Lisan : Arapça muctehid
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bir tür küçük sinek
1. isim , isim , isim , isim , Kırşehir iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : mu'cur
1. isim , isim , isim , isim , Rendelenmiş kabağa un, yumurta, peynir, dereotu, tuz, karabiber, taze soğan katılmasıyla yapılan bir köfte türü
müdafaaname, meşru müdafaa, millî müdafaa, nefsi müdafaa, nefis müdafaası
1. isim , isim , isim , isim , Savunma, koruma
1. Bu kuyruk acısıyla kendilerini müdafaaya kalkıştılar.
1. Bu kuyruk acısıyla kendilerini müdafaaya kalkıştılar.
Lisan : Arapça mudāfaʿa
Telaffuz : müda:faa
1. savunmak, korumak
1. Bir milletin kendi varlığını müdafaa etmesinden daha tabii ne olabilir?
1. Bir milletin kendi varlığını müdafaa etmesinden daha tabii ne olabilir?
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Savunmanın yazılı olduğu belge
Lisan : Arapça mudāfaʿa + Farsça nāme
Telaffuz : müda:faana:me
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Savunucu
2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Bir davada, davacı veya davalının haklarını savunan kimse
Lisan : Arapça mudāfiʿ
Telaffuz : müda:fi:
cerrahi müdahale
1. isim , isim , isim , isim , Karışma, araya girme
1. Sözümü adi bir müdahale zanneder diye korktum.
1. Sözümü adi bir müdahale zanneder diye korktum.
2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Bir dava sonucu verilecek olan kararın, dolaylı olarak etkileyeceği üçüncü kişilerin davaya katılmaları
Lisan : Arapça mudāḫale
Telaffuz : müda:hale
1. karışmak, araya girmek, el atmak
1. Katiyen müzakereye müdahale etmeyeceğimi ve hiçbir söz söylemek niyetinde olmadığımı ... bildirdim.
1. Katiyen müzakereye müdahale etmeyeceğimi ve hiçbir söz söylemek niyetinde olmadığımı ... bildirdim.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Karışan
2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Davaya müdahale eden, katılan
1. Müdahil avukat.
1. Müdahil avukat.
Lisan : Arapça mudāḫil
Telaffuz : müda:hil
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yaranmaya, iyi görünmeye çalışma
Lisan : Arapça mudāhane
Telaffuz : müda:na:
1. kendini borçlu hissedecek duruma düşürmemek, kendi ayakları üstünde durmak, kimseye açıklama yapma gereği hissetmemek
2. yaranmaya, iyi görünmeye çalışmamak
1. isim , isim , isim , isim , Bursa iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : muda'nya