Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
müdara
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yüze gülme, yüze gülücülük, dost gibi görünme


Lisan : Arapça mudārā

Telaffuz : müda:ra:

müdara etmek
Anlamı:

1. dost gibi görünmek, yüze gülmek

Örnek:

1. Ateşe düşmüş bir kül olup gittim de ona müdara etmedim.

1. Ateşe düşmüş bir kül olup gittim de ona müdara etmedim.


mudarebe
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Bir yandan sermaye, öte yandan emek konularak kurulan şirket


Lisan : Arapça mu ārebe

Telaffuz : muda:rebe

müdavi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Hastaya bakan (kimse)


Lisan : Arapça mudāvī

Telaffuz : müda:vi:

müdavim
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir yere sürekli olarak giden (kimse), gedikli

Örnek:

1. Her kanepenin önünde ayrı ayrı durarak parkta müdavimleri selamlarlar.

1. Her kanepenin önünde ayrı ayrı durarak parkta müdavimleri selamlarlar.

2. Bir iş, sürekli yapan (kimse), gedikli

Örnek:

1. İkincisi, böyle davrandığında, açık açık küçümsediği bir dizinin müdavimi hâline gelmekten duyduğu gizli rahatsızlık azalıyordu.

1. İkincisi, böyle davrandığında, açık açık küçümsediği bir dizinin müdavimi hâline gelmekten duyduğu gizli rahatsızlık azalıyordu.


Lisan : Arapça mudāvim

Telaffuz : müda:vim

müdavim olmak
Anlamı:

1. bir yere sürekli gitmek


müdavimlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müdavim olma durumu


müddea
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İddia edilen


Lisan : Arapça muddeʿā

Telaffuz : müddea:

müddei

İlgili Kelimeler:

müddeialeyh, müddeiumumi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Davacı


Lisan : Arapça muddeʿī

Telaffuz : müddei:

müddeialeyh
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Davalı


Lisan : Arapça muddeʿī + ʿaleyh

Telaffuz : müdde'ialeyh

müddeiumumi
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Savcı

Örnek:

1. Sonraları müddeiumuminin arada sırada doktorun evinden sallanarak çıktığını da görmeye başladım.

1. Sonraları müddeiumuminin arada sırada doktorun evinden sallanarak çıktığını da görmeye başladım.


Lisan : Arapça muddeʿī + ʿumūmī

Telaffuz : müdde'iumu:mi:

müddeiumumilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Savcılık


müddet

İlgili Kelimeler:

bir müddet, mehil müddeti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süre

Örnek:

1. Odada yalnız kalınca iki eski arkadaş bir müddet daha ağlaştılar.

1. Odada yalnız kalınca iki eski arkadaş bir müddet daha ağlaştılar.


Lisan : Arapça muddet

müddetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Süreli, süresi olan


müddetsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Süresiz, süresi olmayan


müdebbir
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İşin arkasını ve sonunu düşünerek hareket eden

Örnek:

1. Bu kız çocuk gibi görünürmüş amma yüz yaşındaki bir ihtiyar kadar müdebbir ve ağırbaşlı imiş.

1. Bu kız çocuk gibi görünürmüş amma yüz yaşındaki bir ihtiyar kadar müdebbir ve ağırbaşlı imiş.


Lisan : Arapça mudebbir

müdekkik
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tetkik eden, inceleyen kimse


Lisan : Arapça mudeḳḳiḳ

müdellel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kanıtlanmış, kanıtlı

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kanıta dayanarak

Örnek:

1. Mantıki söylenmiş, müdellel söylenmiş, her cihetten işi kesip atmıştı.

1. Mantıki söylenmiş, müdellel söylenmiş, her cihetten işi kesip atmıştı.


Lisan : Arapça mudellel

müderris
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ders veren profesör

2. Medresede veya camide öğretmen


Lisan : Arapça muderris

müderrislik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müderris olma durumu

2. Müderrisin görevi


müdevven
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bir araya getirilerek divan durumunda toplanmış (şiir vb.)

2. Bir araya toplanmış, düzenlenmiş


Lisan : Arapça mudevven

müdevvenat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir araya toplanmış eserler


Lisan : Arapça mudevvanāt

Telaffuz : müdevvena:tı

müdevver
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yuvarlak


Lisan : Arapça mudevver

mudi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bankaya para yatıran kimse

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Emanet bırakan kimse


Lisan : Arapça mūdiʿ

Telaffuz : mu:di:

müdire
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kadın müdür, kadın yönetici


Lisan : Arapça mudīre

Telaffuz : müdi:re