Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
müdrik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Anlamış, idrak etmiş

Örnek:

1. Daima affını istemesine ve buna ait memleketinden heyecanla haber beklemesine göre kabahatini müdrik görünüyor.

1. Daima affını istemesine ve buna ait memleketinden heyecanla haber beklemesine göre kabahatini müdrik görünüyor.


Lisan : Arapça mudrik

müdrike
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , ruh bilimi , ruh bilimi , Anlık


Lisan : Arapça mudrike

müdriklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müdrik olma durumu


müdrir
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İdrarı artıran, idrar söktürücü

Örnek:

1. Müdrir bir ilaç.

1. Müdrir bir ilaç.


Lisan : Arapça mudrir

müdür

İlgili Kelimeler:

müdür muavini, müdür yardımcısı, başmüdür, genel müdür, umum müdür, eczacı mesul müdürü, gemi müdürü, nahiye müdürü, telaşe müdürü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İdare eden, yöneten

Örnek:

1. Yazı işleri müdürleri böyle öyküler istiyorlar.

1. Yazı işleri müdürleri böyle öyküler istiyorlar.

2. Başöğretmen

Örnek:

1. Bir süre sonra müdürle iki öğretmenin ayrı ayrı yerlere sürüldüklerini öğrendim.

1. Bir süre sonra müdürle iki öğretmenin ayrı ayrı yerlere sürüldüklerini öğrendim.

3. Yönetmen


Lisan : Arapça mudīr

müdür muavini
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müdür yardımcısı

Örnek:

1. Sözü geçen para ehemmiyetsiz bir şeydi ve müdür muavini, onu çok ustalıkla aparmıştı.

1. Sözü geçen para ehemmiyetsiz bir şeydi ve müdür muavini, onu çok ustalıkla aparmıştı.


müdür yardımcılığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müdür yardımcısının yaptığı iş


müdür yardımcısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müdürün işlerine yardım eden, yokluğunda yetkileri üzerine alıp işleri yöneten kimse, müdür muavini


müdüriyet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müdürlük

Örnek:

1. Müdüriyet polisi elinde kâğıtlar dış kapıya doğru yürüyordu.

1. Müdüriyet polisi elinde kâğıtlar dış kapıya doğru yürüyordu.


Lisan : Arapça mudīriyyet

müdürlük

İlgili Kelimeler:

başmüdürlük, genel müdürlük, umum müdürlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yönetmenlik, direktörlük, müdüriyet

2. Yönetmenin, müdürün görevi veya yeri, müdüriyet


müdürlük etmek
Anlamı:

1. yönetici olarak çalışmak


Mudurnu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bolu iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : mudu'rnu

müebbeden
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sürekli olarak, sonsuza kadar

Örnek:

1. Yassı bir kalpak altında uzun ve sarışın bir yüz, o gün tarihin hatırasına müebbeden aksedip kaldı.

1. Yassı bir kalpak altında uzun ve sarışın bir yüz, o gün tarihin hatırasına müebbeden aksedip kaldı.


Lisan : Arapça muʾebbeden

müebbet

İlgili Kelimeler:

müebbet hapis

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sonu olmayan

2. Yaşadıkça süren, ömür boyunca olan

Örnek:

1. Müebbet sürgün cezası.

1. Müebbet sürgün cezası.


Lisan : Arapça muʾebbed

müebbet hapis
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ömür boyu süren hapis cezası


müeccel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İleriye atılmış, ertelenmiş


Lisan : Arapça muʾeccel

müeddep
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Uslu, terbiyeli, edepli


Lisan : Arapça muʾeddeb

müellefat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yazılı eserler


Lisan : Arapça muʾellefāt

Telaffuz : müellefa:tı

müellif
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazar

Örnek:

1. Müellif böylece kendisinden beklenen vazifeyi hakkıyla ve pek mükemmel olarak başarmıştır.

1. Müellif böylece kendisinden beklenen vazifeyi hakkıyla ve pek mükemmel olarak başarmıştır.


Lisan : Arapça muʾellif

müemmen
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Emniyete alınmış (kimse)

2. Güvenilir (kimse)


Lisan : Arapça muʾemmen

müennes
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Dişil


Lisan : Arapça muʾennes̱

müenneslik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişillik


müesses
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kurulu, kurulmuş


Lisan : Arapça muʾesses

müessese
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Kurum (II)

Örnek:

1. Türkiye'de henüz memleket meselelerini ilmî bir şekilde araştıran müesseseler kurulmamıştır.

1. Türkiye'de henüz memleket meselelerini ilmî bir şekilde araştıran müesseseler kurulmamıştır.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir toplumda bazı sorunların çözümlenebilmesi için uygulanan yöntem

Örnek:

1. Hâlbuki bu dayak müessesesi cennetten çıkmadır.

1. Hâlbuki bu dayak müessesesi cennetten çıkmadır.


Lisan : Arapça muʾessese

müesseseleşme
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Kurumlaşma