92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şüphe uyandıran, şüpheli
1. Biz her gün gazeteler yüzünden hem doğruluğu hem cinsi meşkûk birçok şeyler duyup öğreniyoruz.
1. Biz her gün gazeteler yüzünden hem doğruluğu hem cinsi meşkûk birçok şeyler duyup öğreniyoruz.
Lisan : Arapça meşkūk
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sikkeler, metal paralar
Lisan : Arapça meskūkāt
Telaffuz : meskû:kâ:tı
meskûn mahal
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnsan oturan, şeneltilmiş (yer)
1. Kürekleri var gücüyle çekerek meskûn adanın kömür iskelesine yanaştı.
1. Kürekleri var gücüyle çekerek meskûn adanın kömür iskelesine yanaştı.
2. Yurt edinilmiş (yer)
Lisan : Arapça meskūn
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yerleşim merkezi
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Beğenilmiş, övülmüş
Lisan : Arapça meşkūr
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Söylenmemiş
Lisan : Arapça meskūt
1. işinin uzmanı veya ustası olmak
1. Mesleğimin eri olduğumu takdir edersiniz.
1. Mesleğimin eri olduğumu takdir edersiniz.
meslek içi eğitim, meslek yaşamı, serbest meslek
1. isim , isim , isim , isim , Belli bir eğitim ile kazanılan, sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş
1. Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu.
1. Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu.
2. Uğraş
3. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Öğreti
4. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Dizge
5. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Çığır, okul, ekol
1. Edebî meslekler.
1. Edebî meslekler.
Lisan : Arapça meslek
1. bir işi meslek olarak yapacak bilgi ve beceriyi kazanmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir şeyi yapmayı alışkanlık hâline getirmek
1. isim , isim , isim , isim , Görevliye mesleğiyle ilgili olarak verilen kurs
1. isim , isim , isim , isim , Bir mesleği yaparken geçirilen süre
1. Ben meslek yaşamım boyunca ona layık olmaya çalıştım.
1. Ben meslek yaşamım boyunca ona layık olmaya çalıştım.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mesleğe ilişkin, meslekle ilgili olan, mesleksel
Lisan : Arapça meslekī
Telaffuz : mesleki:
1. isim , isim , isim , isim , Aynı meslekten olanlardan her biri
1. Avrupa'daki yeni tıp hareketlerini, bazı meslektaşlar gibi büsbütün ihmal etmiş değilimdir.
1. Avrupa'daki yeni tıp hareketlerini, bazı meslektaşlar gibi büsbütün ihmal etmiş değilimdir.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İşitilmiş, duyulmuş olan
Lisan : Arapça mesmūʿ
Telaffuz : mesmu:
1. isim , isim , isim , isim , Dayanak
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Mevki, makam
1. Annem ata, arabaya, kendi tabirince mansıba, mesnede, hanımefendiliğe can atan bir kadındı.
1. Annem ata, arabaya, kendi tabirince mansıba, mesnede, hanımefendiliğe can atan bir kadındı.
Lisan : Arapça mesned
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dayanağı olmayan
1. Mesnetsiz iddialarla bir sonuç alınmaz.
1. Mesnetsiz iddialarla bir sonuç alınmaz.