mesnetsiz atmak

Anlamı:

1. dayanağı olmadan konuşmak

mesnetsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mesnetsiz olma durumu

mesnevi

Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Her beyti ayrı uyaklı bir divan edebiyatı nazım biçimi

2. Bu türdeki eserlerin genel adı

Lisan : Arapça mes̱nevī

Telaffuz : mesnevi:

meşrep

İlgili Kelimeler:

hafifmeşrep, kalender meşrep

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yaradılış, huy, karakter, mizaç

Örnek:

1. Bunların arasında bilhassa Vehbi Dede isminde Mevlevi bir musikişinas tanıdı ve meşrebine uygun buldu.

1. Bunların arasında bilhassa Vehbi Dede isminde Mevlevi bir musikişinas tanıdı ve meşrebine uygun buldu.

2. Davranış biçimi

Örnek:

1. Kişilik genel çizgisi, meşrep olarak bilinir.

1. Kişilik genel çizgisi, meşrep olarak bilinir.

Lisan : Arapça meşreb

meşru

İlgili Kelimeler:

meşru müdafaa

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , Yasal

Örnek:

1. Meşru, gayrimeşru, ölümlü, ölümsüz çocuklarının sayısını bilen yok.

1. Meşru, gayrimeşru, ölümlü, ölümsüz çocuklarının sayısını bilen yok.

Lisan : Arapça meşrūʿ

Telaffuz : meşru:

meşru müdafaa

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir saldırı karşısında kişinin kendisini koruması

meşru sayılmak

Anlamı:

1. geçerli bulunmak

Örnek:

1. Meşru sayılan adilik ve faziletsizliklerden hiçbiri onda yoktu.

1. Meşru sayılan adilik ve faziletsizliklerden hiçbiri onda yoktu.

meşrubat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçecek

Lisan : Arapça meşrūbāt

Telaffuz : meşru:ba:tı

meşrubatçı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meşrubat hazırlayan, üreten veya satan kimse

meşrubatçılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meşrubatçının yaptığı iş

meşruhat

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir maddenin açıklanması için yazılanlar, açıklamalar

Lisan : Arapça meşrūḥāt

Telaffuz : meşru:ha:tı

meşruiyet

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Meşruluk

Lisan : Arapça meşrūʿiyyet

Telaffuz : meşru:iyet

meşrulaşabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meşrulaşabilmek işi

meşrulaşabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Meşru duruma gelebilmek

meşrulaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meşrulaşmak işi

meşrulaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Meşru duruma gelmek

meşrulaştırabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meşrulaştırabilmek işi

meşrulaştırabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Meşrulaştırma ihtimali veya imkânı bulunmak

meşrulaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meşrulaştırmak işi

meşrulaştırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Meşru duruma getirmek

Örnek:

1. Bürokrasi bilhassa bizde tembelliği, kararsızlığı, kafasızlığı, kötü niyeti, bilgisizliği meşrulaştırmak demek olmuştur.

1. Bürokrasi bilhassa bizde tembelliği, kararsızlığı, kafasızlığı, kötü niyeti, bilgisizliği meşrulaştırmak demek olmuştur.

meşruluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geçerli olma durumu, meşruiyet

mesrur

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Sevinçli

Lisan : Arapça mesrūr

meşrut

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Şartlı

Lisan : Arapça meşrūṭ

meşruta

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir kimseye, mirasçılara veya bir kuruluşa satılmamak şartı ile verilmiş mülk

Örnek:

1. Cami meşrutası.

1. Cami meşrutası.

Lisan : Arapça meşrūṭa

Telaffuz : meşru:ta

meşruten

İlgili Kelimeler:

meşruten tahliye

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Şarta bağlı olarak

Lisan : Arapça meşrūṭen

Telaffuz : meşru:ten