Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
mesh etmek
Anlamı:

1. abdest alırken ıslak eli başa ve meste sürmek

Örnek:

1. Kavuklarını kaldırıp usturayla tıraş edilmiş başlarını mesh ederlerdi.

1. Kavuklarını kaldırıp usturayla tıraş edilmiş başlarını mesh ederlerdi.


meşher
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Teşhir yeri

Örnek:

1. Güzele yönelen bir merkezin dolayı, zevksizlik meşheri olamaz.

1. Güzele yönelen bir merkezin dolayı, zevksizlik meşheri olamaz.


Lisan : Arapça meşher

meşhet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Şehit düşülen yer

2. Şehidin gömüldüğü yer


Lisan : Arapça meşhed

meşhur

İlgili Kelimeler:

galatımeşhur

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ünlü, tanınmış, herkesçe bilinen, angın (kimse)

Örnek:

1. Yeni Park gazinosunda kasabanın meşhur karadut şerbetiyle beraber bir parça da içki içilir.

1. Yeni Park gazinosunda kasabanın meşhur karadut şerbetiyle beraber bir parça da içki içilir.


Lisan : Arapça meşhūr

meşhur olmak
Anlamı:

1. ün kazanmak, tanınmak, ün almak, ünlenmek


meşhurluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meşhur olma durumu, ünlülük, tanınmışlık


meşhut

İlgili Kelimeler:

meşhut cürümler mahkemesi, meşhut suç, cürmümeşhut

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Görülen, gözle görülmüş, tanık olunmuş


Lisan : Arapça meşhūd

meşhut cürümler mahkemesi
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Suçüstü mahkemesi


meşhut suç
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Suçüstü


Mesih
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Hz. İsa'ya verilen adlardan biri


Özel: Evet

Lisan : Arapça mesīḥ

Telaffuz : mesi:hi

meşihat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Şeyhlik

2. Şeyhülislamın makamı, şeyhülislamlık


Lisan : Arapça meşīḫat

Telaffuz : meşi:hat

meşime
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , anatomi , anatomi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , anatomi , anatomi , Döl yatağı

2. Döl eşi


Lisan : Arapça meşīme

Telaffuz : meşi:me

meşin

İlgili Kelimeler:

meşin suratlı, meşin yuvarlak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşlenmiş koyun derisi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu deriden yapılan

Örnek:

1. Meşin ciltlerin çoğu kıvrılmış, bir kısmı da arkalarından çatlamıştı.

1. Meşin ciltlerin çoğu kıvrılmış, bir kısmı da arkalarından çatlamıştı.


Lisan : Farsça mīşīn

meşin gibi
Anlamı:

1. kararmış ve sertleşmiş (insan derisi)

2. iyi pişirilmeyip çiğ kalmış (et)


meşin suratlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Utanmaz, şerefsiz (kimse)


meşin yuvarlak
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Futbol topu


mesire
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gezilecek, piknik yapılacak yer.


Lisan : Arapça mesīre

Telaffuz : mesi:re

mesirelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gezmeye elverişli yer, mesire yeri


meşk
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir öğretmenin, aynısını yazmaları için öğrencilerine verdiği yazı örneği

2. Yazı veya müzikte alışmak ve öğrenmek için yapılan çalışma, el alıştırması

3. Yazı veya müzik dersi


Lisan : Arapça meşḳ

meşk almak
Anlamı:

1. ders almak


meşk etmek
Anlamı:

1. alışmak veya öğrenmek için çalışmak

Örnek:

1. Her sabah saatlerce keman meşk ederek yanık birtakım havalar çalarmış.

1. Her sabah saatlerce keman meşk ederek yanık birtakım havalar çalarmış.


meşk vermek
Anlamı:

1. ders vermek

Örnek:

1. Esasen hemen onun meşk vereceği kızları getirmiş, ona takdim etmişti.

1. Esasen hemen onun meşk vereceği kızları getirmiş, ona takdim etmişti.


mesken
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konut(I)

Örnek:

1. Bu acayip meskeninde yaz kış kalın kepeneğe sarılmış otururdu.

1. Bu acayip meskeninde yaz kış kalın kepeneğe sarılmış otururdu.


Lisan : Arapça mesken

mesken tutmak
Anlamı:

1. yerleşmek

Örnek:

1. Yârim İstanbul'u mesken mi tuttun / Gördün güzelleri beni unuttun

1. Yârim İstanbul'u mesken mi tuttun / Gördün güzelleri beni unuttun


meskenet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Miskinlik, beceriksizlik

2. Yoksulluk, fakirlik


Lisan : Arapça meskenet