Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kemircik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Burun, kulak vb.nde bulunan küçük kıkırdak


kemirdek
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kuyruğun iskeleti


kemirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemirebilmek işi


kemirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kemirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Kemirme becerisi bulunmak


kemirgen
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kesici dişleri çok iyi gelişmiş olan (hayvan)


kemirgenler
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tavşan, kobay, kirpi, sıçan ve kunduz gibi köpek dişleri olmayan ve kesici dişleri iyi gelişmiş memeliler takımı, kemiriciler


kemirgenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemirgen olma durumu


kemirici
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kemirme özelliği olan


kemiriciler
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kemirgenler


kemiricilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemirici olma durumu


kemirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemirilmek işi


kemirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kemirme işi yapılmak veya kemirme işine konu olmak


kemiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemirme işi


kemirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemirmek işi

Örnek:

1. Toprak suyu, susuzluk bizleri kemirmede / Gitgide engin deniz bir çanağa girmede

1. Toprak suyu, susuzluk bizleri kemirmede / Gitgide engin deniz bir çanağa girmede


kemirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sert bir şeyi dişleriyle azar azar koparmak

Örnek:

1. Sarmaşığın dibini biri beyaz, diğeri kara iki fare kemirip durmaktadır.

1. Sarmaşığın dibini biri beyaz, diğeri kara iki fare kemirip durmaktadır.

2. Aşındırmak, yemek

Örnek:

1. Demiri pas kemiriyor.

1. Demiri pas kemiriyor.


kemiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Nicelik

Örnek:

1. Onun koleksiyonculuğu, kemiyetteki kahramanlığı ise, boyuna keyfiyette arayıp asla bulamadığı kadını ne yapıp yapıp yakalayabilmek gayretinden.

1. Onun koleksiyonculuğu, kemiyetteki kahramanlığı ise, boyuna keyfiyette arayıp asla bulamadığı kadını ne yapıp yapıp yakalayabilmek gayretinden.


Lisan : Arapça kemmiyyet

kemlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kötülük


kemlik etmek
Anlamı:

1. kötü davranışlarda bulunmak


kemoterapi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kimyasal tedavi


Lisan : İngilizce chemotherapy

kemre
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Gübre, tezek

2. Deride kalınlaşmış kir tabakası

3. Başta olan kepek


kemre bağlamak
Anlamı:

1. deride kir tabakası oluşmak


kemreleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemrelemek işi


kemrelemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Gübrelemek


kemrelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gübrelik


kenar

İlgili Kelimeler:

kenar atışı, kenar bobini, kenar mahalle, kenarortay, kenar semt, kenar suyu, kenarda köşede, kenarın dilberi, çeşitkenar, derkenar, dörtkenar, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka

Örnek:

1. O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi.

1. O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi.

2. Bir şeyi çevreleyen çizgi

3. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri

Örnek:

1. Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade.

1. Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade.

4. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer

Örnek:

1. Ağır, ihtiyar misafirler kenarda bir odadan çıktılar.

1. Ağır, ihtiyar misafirler kenarda bir odadan çıktılar.

5. Yan

6. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri

Örnek:

1. Bir üçgenin kenarları.

1. Bir üçgenin kenarları.


Lisan : Farsça kenār