Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kenar (veya kenarını) bastırmak
Anlamı:

1. bir kumaşın kenarlarını kıvırıp elle veya makine ile dikmek

Örnek:

1. Hâlâ elinde bir bohça yapmak istediği bez parçasının kenarını bastırıyordu.

1. Hâlâ elinde bir bohça yapmak istediği bez parçasının kenarını bastırıyordu.


kenar atışı
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Hentbolda oyun alanından çıkan topu kenar çizgisinden oyuna sokma atışı


kenar bobini
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kâğıtçılıkta üretimin maksimum makine genişliğinde olmasını sağlayabilmek için ana bobinlerin yanında üretilen dar, tekrar hamurlaştırmanın dışında kullanıma imkân sağlayacak genişlikteki bobin


kenar gezmek
Anlamı:

1. bir şeyden uzaklaşmış olmak

Örnek:

1. Kenar gezme dolan yâr gel içeri / Bize mihman olan yâr gel içeri

1. Kenar gezme dolan yâr gel içeri / Bize mihman olan yâr gel içeri


kenar mahalle
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şehrin merkezinden uzak ve çoğu eğitim düzeyi düşük yoksul halkın oturduğu semt, kenar semt

Örnek:

1. Kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş barakalar göreceksiniz.

1. Kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş barakalar göreceksiniz.


kenar semt
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kenar mahalle

Örnek:

1. O zaman kenar semtlerin meşhur türkülerinden biri şu idi.

1. O zaman kenar semtlerin meşhur türkülerinden biri şu idi.


kenar suyu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kenar süslemesi


kenara atmak
Anlamı:

1. bir şeyin üstünde durmamak, önemsememek


kenara çekilmek
Anlamı:

1. artık hiçbir şeye karışmamak


kenarcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deniz kıyılarında avlanan balıkçı


kenarda kalmak
Anlamı:

1. kendine yakışan yeri tutamayarak önemsiz bir duruma düşmek


kenarda köşede
Anlamı:

1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Dikkati çekmeyen veya umulmayan yerlerde


kenarın dilberi
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kibarlığa özenen, görgüsü az kadın


kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz
Anlamı:

1. `kibar çevrede yetişmemiş olanlar ne kadar özenseler de kibarlığın bütün inceliklerini gösteremezler` anlamında kullanılan bir söz


kenarlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir biçimde kenarı olan

Örnek:

1. Başında da geniş kenarlı, tüylü ama yine simsiyah bir şapka var.

1. Başında da geniş kenarlı, tüylü ama yine simsiyah bir şapka var.

2. Kenarı süslü, işlenmiş


kenarlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kenar bölümünü oluşturan şey

Örnek:

1. Balkon kenarlığı. Tablo kenarlığı.

1. Balkon kenarlığı. Tablo kenarlığı.


kenarlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kenarlı olma durumu


kenarortay
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir üçgende her tepeden karşı kenarın ortasına indirilen doğru parçası

2. Bir dikdörtgenin karşılıklı iki kenar ortasını birleştiren doğru parçası


kenarsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kenarı olmayan


kenarsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kenarsız olma durumu


kendi

İlgili Kelimeler:

kendi adına, kendi başına, kendibeslek, kendigelen, kendi hâlinde, kendi kendine, kendi payına, kendine has, kendine mahsus, kendine özgü

Anlamı:

1. zamir , zamir , zamir , zamir , İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, öz(I), zat

Örnek:

1. Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı.

1. Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı.

2. Kişinin özel olarak vurgulandığını anlatan bir söz

Örnek:

1. Kendisi gelsin. Kendimiz görmeliyiz.

1. Kendisi gelsin. Kendimiz görmeliyiz.

3. Yaptığı, giriştiği bir işte başkalarının herhangi bir etkisi bulunmadığını belirten bir söz

Örnek:

1. Kendi yapacağı işi bırakır, âleme öğüt vermeye kalkar.

1. Kendi yapacağı işi bırakır, âleme öğüt vermeye kalkar.

4. `Kendisi, kendileri` biçiminde bazen saygı duygusuyla veya söz konusu olanları amaçlayarak `o` ve `onlar` yerine kullanılan bir söz

Örnek:

1. Kendileri evde yoklar mı?

1. Kendileri evde yoklar mı?


kendi adına
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yalnız kendi için, kendi hesabına


kendi ağzıyla tutulmak
Anlamı:

1. suçu, yalanı veya iddiasının yanlışlığı kendi sözüyle ortaya çıkmak


kendi âlemine dalmak
Anlamı:

1. çevre ile ilgisini kesip iç dünyasına kapanmak

Örnek:

1. Hayalperest kendi âlemine dalmışken uyanmasına imkân yoktur.

1. Hayalperest kendi âlemine dalmışken uyanmasına imkân yoktur.

2. eğlenceye, zevküsefaya kapılmak


kendi ayağı ile gelmek
Anlamı:

1. kendi isteğiyle gelmek