92406 kayıt bulundu.
1. hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , hakaret yollu , susturmak, oyalamak için birini küçük bir şeyle avutmak
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Omurgalı hayvanlarda iskeleti oluşturan bir bağ dokusu türü
1. isim , isim , isim , isim , Düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun yapısında bozulma sonucu kemik kırılganlığına, yatkınlığa ve kırık riskinde artışa neden olan bir hastalık türü, osteoporoz
1. isim , isim , isim , isim , Beyaz ile krem rengi arasında olan renk
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Kemikleri kapsayan beyazımsı ve sedef renginde zar
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kemik gibi sert duruma gelmek
2. Dokusu kemik doku durumuna gelmek
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sert, değişmez bir durum almak
1. -i , -i , fizyoloji , fizyoloji , -i , -i , fizyoloji , fizyoloji , Kemiğe dönüştürmek
kemikli balıklar
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kemiği olan
1. Zaten uzun boylu, iri kemikli olan Meryem, her geçen gün biraz daha kilo alıp irileşirken Musa yanlış programda yıkanmış el örgüsü kazak gibi çekivermişti.
1. Zaten uzun boylu, iri kemikli olan Meryem, her geçen gün biraz daha kilo alıp irileşirken Musa yanlış programda yıkanmış el örgüsü kazak gibi çekivermişti.
2. Kemikleri iyi gelişmiş
1. Kemikli çocuk.
1. Kemikli çocuk.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok zayıf, sıska
1. Kuru, kemikli yüzü solgun, duruşu ciddi, kara gözleri kindardı.
1. Kuru, kemikli yüzü solgun, duruşu ciddi, kara gözleri kindardı.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Balıklar sınıfından, iskeletleri kıkırdak durumunda kalmayıp kemikleşmiş olan balıklar takımı
kemiksi bölge
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kemiği andıran, kemiğe benzeyen, kemik gibi, kemiğimsi
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Kıkırdağın kemiğe dönüşmekte olduğu kemik tabakası
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kemiği olmayan, kemiği ayrılmış
1. Onları bir başka küreden inmiş etsiz, kemiksiz, şeffaf birtakım varlıklar zannedeceksiniz.
1. Onları bir başka küreden inmiş etsiz, kemiksiz, şeffaf birtakım varlıklar zannedeceksiniz.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kesin, net, açık
3. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Ara vermeksizin