Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kemal

İlgili Kelimeler:

kemaliafiyet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik

2. Eder, tutar

Örnek:

1. Tozu kaldı ise bir paket al, saçak tütün iç. Bunun kemali altmış para!

1. Tozu kaldı ise bir paket al, saçak tütün iç. Bunun kemali altmış para!


Lisan : Arapça kemāl

Telaffuz : kema:li

kemal bulmak
Anlamı:

1. kemale ermek


kemale ermek (veya gelmek)
Anlamı:

1. olgunlaşmak


kemaliafiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , isim , isim , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , Ağız tadı


Lisan : Arapça kemāl + ʿāfiyet

Telaffuz : kema:lia:fiyet

Kemalist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Atatürkçü

Örnek:

1. Kemalistin bağımsızlık fikri tertemiz, pürüzsüz, tavizsiz Türkçü ve Türkiyeci idi.

1. Kemalistin bağımsızlık fikri tertemiz, pürüzsüz, tavizsiz Türkçü ve Türkiyeci idi.


Lisan : (Kemal Atatürk'ün adından)

Kemalistlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atatürkçülük


Özel: Evet

Kemaliye
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erzincan iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : kema:liye

Kemalizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atatürkçülük


Özel: Evet

Kemalpaşa

İlgili Kelimeler:

Kemalpaşa tatlısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İzmir iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : kema'lpaşa

Kemalpaşa tatlısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Un, yağ ve yumurta karışımından yapılan kurabiyelerin sıcak şeker şerbetine atılmasıyla hazırlanan bir tatlı türü


keman

İlgili Kelimeler:

keman yayı

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Dört teli olan, çenenin altına dayayarak çalınan yaylı saz

Örnek:

1. Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu.

1. Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu.

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Yay


Lisan : Farsça kemān

keman gibi
Anlamı:

1. ince, düzgün (kaş)


keman yayı
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Kemana takılıp ses vermeyi sağlayan tel, arşe


kemançe
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemençe

Örnek:

1. Ben zatınıza tulum şişirmesini öğreteyim, siz de bana kemançeyi öğretin.

1. Ben zatınıza tulum şişirmesini öğreteyim, siz de bana kemançeyi öğretin.


Lisan : Farsça kemānçe

kemancı

İlgili Kelimeler:

başkemancı, birinci kemancı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Keman yapan veya çalan kimse

Örnek:

1. Kemancı uzun saçlı, papyon kravatlı, zayıf yüzlü bir adamdı.

1. Kemancı uzun saçlı, papyon kravatlı, zayıf yüzlü bir adamdı.


kemancılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemancının yaptığı iş


kemane

İlgili Kelimeler:

kemane balığı, kemane çekme, kabak kemane

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Keman ve kemençe yayı

2. müzik , müzik , müzik , müzik , Bir tür halk çalgısı

3. Delgi veya küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç

4. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım


Lisan : Farsça kemāne

Telaffuz : kema:ne

kemane balığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyıların kumlu, çamurlu zeminlerinde yaşayan bir tür köpek balığı (Rhinobatos cemiculus)


kemane çekme
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Yağlı güreşte, elleri hasmının arkasından göğsü üzerinde kilitledikten sonra midesi ve karnı üzerinde kuvvetli bir biçimde ve bastıra bastıra gezdirme


kemani
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Alaturka müzikte keman çalan kimse


Lisan : Farsça kemān + Arapça -ī

Telaffuz : kema:ni:

kemankeş
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Okçu

Örnek:

1. Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım

1. Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım


Lisan : Farsça kemānkeş

kemankeşlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Okçuluk


keme

İlgili Kelimeler:

karakeme

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Büyük sıçan

2. Domalan


kemençe
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Yayla diz üzerinde çalınan, kemana benzer, üç teli olan küçük bir çalgı, kemançe

Örnek:

1. Davul değişmiş, tef değişmiş, kemençe bambaşka bir çalgı olmuştu.

1. Davul değişmiş, tef değişmiş, kemençe bambaşka bir çalgı olmuştu.


Lisan : Farsça kemānçe

kemençeci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemençe çalan veya yapan kimse