kaşağı

İlgili Kelimeler:

kavga kaşağısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayvanları tımar etmek için kullanılan, sacdan, dişli araç

2. Sırtı kaşımak için kullanılan uzun saplı, ucu kaşık veya el biçiminde, tırnaklı araç

kaşağılama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşağılamak işi

kaşağılamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tımar etmek için hayvana kaşağı sürmek

Örnek:

1. Günde iki defa hepsini kaşağılayıp ayrı ayrı ovuyordum.

1. Günde iki defa hepsini kaşağılayıp ayrı ayrı ovuyordum.

kaşağılanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşağılanmak işi

kaşağılanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kaşağılama işi yapılmak

kaşağılatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşağılatmak işi

kaşağılatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kaşağılama işini yaptırmak

kasalama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kasalamak işi

kasalamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kasalara yerleştirmek

kasalanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kasalanmak işi

kasalanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kasalara yerleştirilmek

kasalı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kasası olan

kasalık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kasa yapmaya uygun (tahta)

kaşalot

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İspermeçet balinası

2. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Aptal, budala

Lisan : Fransızca cachalot

Telaffuz : l ince okunur

kaşan

İlgili Kelimeler:

kaşan yeri

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hizmet veya binek hayvanları durup işeme

kaşan yeri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzun yolda hayvanların durup işedikleri ve biraz dinlendikleri yer

kaşandırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşandırmak işi

kaşandırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanı durdurup işetmek

kâşane

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Büyük, süslü köşk, saray vb. yapı

Örnek:

1. Akrabalarıyla kâşaneler kurarak nasıl yerleştikleri hiç kimsenin gözünden kaçmıyordu.

1. Akrabalarıyla kâşaneler kurarak nasıl yerleştikleri hiç kimsenin gözünden kaçmıyordu.

Lisan : Farsça kāşāne

Telaffuz : kâ:şa:ne

kaşanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşanmak işi

kaşanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Hizmet ve binek hayvanları durup işemek

kasap

İlgili Kelimeler:

kasaphane, kasap havası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse

Örnek:

1. Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı.

1. Kasapla barışıp kendini benimsetince belki de yanında çalıştırırdı.

2. Et satılan dükkân

3. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kan dökücü, hunhar

Lisan : Arapça ḳaṣṣāb

kasap havası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Marmara Bölgesi'nde özellikle Trakya'da düğünlerde oynanan bir tür halk oyunu

kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar

Anlamı:

1. `elinde kendisine gerekli olandan fazla şey bulunan kimse, bunu gereksiz yere savurup telef eder` anlamında kullanılan bir söz

kasaphane

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kesimevi, mezbaha, kanara

Lisan : Arapça ḳaṣṣāb + Farsça ḫāne

Telaffuz : kasapha:ne