karton

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt

2. On paket sigarayı bir araya getiren ambalaj

3. Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart

Örnek:

1. Benim karton bir türlü dolmuyor, yanımdakinin üçü kaldı, karşımdaki bir tane bekliyor.

1. Benim karton bir türlü dolmuyor, yanımdakinin üçü kaldı, karşımdaki bir tane bekliyor.

4. Kamu kurum veya kuruluşlarında imzaya sunulan evrakın yerleştirildiği ciltli büyük defter

5. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Seri hâlinde canlandırılan, karakterleri hayvan olan çizgi film

Lisan : Fransızca carton

kartoncu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karton işi

2. Karton eşya yapan veya satan kimse

kartonculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kartoncunun yaptığı iş

kartonlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kartonlamak işi

kartonlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Karton yerleştirmek veya kartonla kaplamak

kartonpiyer

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Çoğunlukla duvar ve tavan ara kesitleriyle tavan göbeklerinde süsleme amacıyla kullanılan sertleştirilmiş alçı

Lisan : Fransızca carton-pierre

kartonpiyerli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kartonpiyeri olan

Örnek:

1. Tavanlar, duvarlar, kapılar, hep kartonpiyerli, yaldızlı.

1. Tavanlar, duvarlar, kapılar, hep kartonpiyerli, yaldızlı.

kartonpiyersiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kartonpiyeri olmayan

kartopu

İlgili Kelimeler:

kirlikartopu

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Hanımeligillerden, birçok türü süs bitkisi olarak yetiştirilen, zeytinimsi, meyvemsi, kırmızı renkte bir ağaççık (Viburnum)

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Beyaz ve tombul

Telaffuz : ka'rtopu

kartotek

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kartlar üstüne işlenmiş bilgilerin düzenli bir dizgeye göre derlenmesi

2. Bu biçimde derlenmiş kartların saklandığı kutu, dolap vb., kartoteks

Lisan : Fransızca cartothèque

kartoteks

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kartotek

Örnek:

1. Onu bu işe sevk eden, kafasındaki kartotekse birkaç yeni tip ilave etme fırsatıdır.

1. Onu bu işe sevk eden, kafasındaki kartotekse birkaç yeni tip ilave etme fırsatıdır.

Lisan : Fransızca cartotéques

kartpostal

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle dikdörtgen biçiminde ince kartondan yapılmış, bir yüzü resimli, zarflı veya zarfsız gönderilen posta kartı, kart

Örnek:

1. Mektubu geçtim, bir kartpostal olsun yazamıyor mu?

1. Mektubu geçtim, bir kartpostal olsun yazamıyor mu?

Lisan : Fransızca carte postale

kartpostalcı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kartpostal basan veya satan kimse

Örnek:

1. Gündüzün kartpostalcınız işportasını serdiği kaldırımda duruyordu.

1. Gündüzün kartpostalcınız işportasını serdiği kaldırımda duruyordu.

kartpostalcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kartpostalcının yaptığı iş

kartsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kartı bulunmayan

kartsızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kartsız olma durumu

kartuk

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Büyük tarla tarağı

kartuş

İlgili Kelimeler:

manyetik kartuş

Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Merminin arkasından namluya sürülen bezden veya kartondan barut kesesi, hartuç

2. Dolma kalem içine yerleştirilen mürekkep dolu tüp

3. Resim yazıda kralın adını diğerlerinden farklı bir biçimde göstermeyi sağlayan oval çerçeve

4. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , Yazıcıya yerleştirilen mürekkep dolu tüp

Lisan : Fransızca cartouche

kartvizit

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kart (II)

Örnek:

1. İçinde Muallâ Hanım'ın ismi yanında benim ismimi taşıyan kartvizitler.

1. İçinde Muallâ Hanım'ın ismi yanında benim ismimi taşıyan kartvizitler.

Lisan : Fransızca carte de visite

karun

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok zengin kimse

Lisan : Arapça ḳārūn

Telaffuz : ka:run

Karun

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kur'an'da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi

Özel: Evet

Lisan : Arapça ḳārūn

Telaffuz : ka:run

karyağdı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstünde beyaz benekler bulunan kumaş

Telaffuz : ka'ryağdı

karyağdılı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üstünde beyaz benekler bulunan

Örnek:

1. Sırtında İngiliz kumaşından karyağdılı mükemmel bir elbise.

1. Sırtında İngiliz kumaşından karyağdılı mükemmel bir elbise.

karye

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Köy

Lisan : Arapça ḳarye

karyokinez

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Çok hücreli canlılarda hücrenin belli evrelerden geçerek çoğalması, mitoz

Lisan : Fransızca caryocinèse