Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
karyola
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerine yatak konulup yatılan tahta veya metal ev eşyası

Örnek:

1. Babam karyolasında arkası üstü, upuzun yatıyordu.

1. Babam karyolasında arkası üstü, upuzun yatıyordu.


Lisan : İtalyanca carriola

Telaffuz : karyo'la

kas

İlgili Kelimeler:

kas doku, kas tutukluğu, taraksı kas, delta kası, kalp kası

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Tellerden oluşan ve kasılarak vücut hareketlerini sağlayan organ ve bu organın telsi dokusu, adale

Örnek:

1. Kol kasları. Kalp kası.

1. Kol kasları. Kalp kası.


kaş

İlgili Kelimeler:

kaşbastı, kaş jölesi, çatık kaş, çatma kaş, karakaş, baca kaşı, civankaşı, eyer kaşı, ocak kaşı, yüzük kaşı

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Gözlerin üzerinde kemerli birer çizgi oluşturan kısa kıllar

Örnek:

1. Alnında boncuk boncuk terler birikmişti, kaşlarının üstüne doğru sızıyordu.

1. Alnında boncuk boncuk terler birikmişti, kaşlarının üstüne doğru sızıyordu.

2. Eyerin ön ve arkasındaki çıkıntılı bölüm

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Sarp kayalık, uçurum

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Bağ ve bahçelerde toprak yığarak yapılan sınır, set

5. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Ocağın veya şöminenin üst tarafında bulunan, üzerine malzeme konulan çıkıntı


Kaş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Antalya iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

kaş (veya kaşını) yıkmak
Anlamı:

1. kaşlarını çatmak

Örnek:

1. El yanında yıkar gider kaşını / Tenhalarda gülüşünü sevdiğim

1. El yanında yıkar gider kaşını / Tenhalarda gülüşünü sevdiğim


kas doku
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , İstem dışı hareketleri yapan iç organlarda ve istemle hareket eden kaslarda bulunan hücreler topluluğu


kaş göz etmek
Anlamı:

1. kaş ve göz işaretleriyle bir şey anlatmaya çalışmak


kaş göz işareti yapmak
Anlamı:

1. kaş ve gözle bir şeyler anlatmak, dikkat çekmek

Örnek:

1. Murat Bey konuşurken bana kaş göz işaretleri yapıyor, bir yandan da kahkahalarla gülüyor.

1. Murat Bey konuşurken bana kaş göz işaretleri yapıyor, bir yandan da kahkahalarla gülüyor.


kaş ile göz, gerisi söz
Anlamı:

1. `güzellik, her şeyden önce kaş ve göz güzelliğidir, vücudun başka yerlerinin güzel olması önemli değildir` anlamında kullanılan bir söz


kaş jölesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaşın düzgün görünmesini sağlayan bir madde


kas tutukluğu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşe alıştırılmamış kasların çalışma durumunda duyulan ağrı ve sızı


kaş yapayım derken (veya yaparken) göz çıkartmak (veya çıkarmak)
Anlamı:

1. işi düzelteyim derken büsbütün bozmak


kasa

İlgili Kelimeler:

kasa defteri, kasa fişi, kasa sayımı, çelik kasa, kiralık kasa, şifreli kasa, yazar kasa

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap

Örnek:

1. Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı.

1. Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı.

2. Ticarethanelerde para alınıp verilen yer

3. Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi

Örnek:

1. Kasa kim?

1. Kasa kim?

4. Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça

5. Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık

Örnek:

1. Barın kapısı önünde bira kasaları yığılmıştı.

1. Barın kapısı önünde bira kasaları yığılmıştı.

6. Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla

7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse

8. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve

9. spor , spor , spor , spor , Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı


Lisan : İtalyanca cassa

kasa defteri
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , İşletmelerde günlük alışveriş hareketlerinin kaydedildiği defter


kasa fişi
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Satın aldığı mal veya hizmet için ödediği para karşılığında müşteriye yazar kasadan çıkarılarak verilen küçük kâğıt belge


kasa sayımı
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Günlük kasa mevcudunun kasanın devredilmesinden önce sayılıp belirlenmesi


kasaba

İlgili Kelimeler:

kasaba kurnazlığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi, belde

Örnek:

1. Biz, yolun üstünde, kasabanın çıkış yerinde boş bir handa otururduk.

1. Biz, yolun üstünde, kasabanın çıkış yerinde boş bir handa otururduk.


Lisan : Arapça ḳaṣaba

kasaba kurnazlığı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kendi çıkarı için edinebildiği basit bilgi ve az deneyimle başkalarını aldatma işi, köylü kurnazlığı


kasabacık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük kasaba

Örnek:

1. Edirne'yle İstanbul arasındaki kasabacıklardan birinde yaşıyoruz.

1. Edirne'yle İstanbul arasındaki kasabacıklardan birinde yaşıyoruz.


kasabalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kasaba halkından olan

Örnek:

1. Park, benzersizliği ve en azından ilk oluşuyla kasabalılara övünç vereceğe benzemektedir.

1. Park, benzersizliği ve en azından ilk oluşuyla kasabalılara övünç vereceğe benzemektedir.

2. Kasabada yaşayan


kasabalılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kasabalı olma durumu


kasacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Veznedar, vezneci

2. Kasa yapan veya satan kimse


kasacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kasacının yaptığı iş


kasadar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ticari kuruluşlarda kasada oturarak para alıp veren kimse

Örnek:

1. Sonra daha dolgunca bir maaşla bir tütün şirketine kasadar oldu.

1. Sonra daha dolgunca bir maaşla bir tütün şirketine kasadar oldu.


Lisan : İtalyanca cassa + Farsça -dār

Telaffuz : kasada:rı

kasadarlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kasadarın yaptığı iş