Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kapaksız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kapağı olmayan

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Görgüsüz, terbiyesiz


kapalı

İlgili Kelimeler:

kapalı bölge, kapalı çarşı, kapalı devre, kapalı duruşma, kapalı gişe, kapalı görüş, kapalı hava, kapalı hece, kapalı kalp ameliyatı, kapalı kutu, kapalı oturum, kapalı rejim, kapalı tohumlular, kapalı toplum, kapalı tribün, kapalı yer korkusu, kapalı yüzme havuzu, gözü kapalı, ucu kapalı, üstü kapalı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı

Örnek:

1. Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu.

1. Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu.

2. Geçilmez durumda olan

3. Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri)

4. Başı örtülü (kadın)

5. Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem

6. Gizli, saklı

Örnek:

1. Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.

1. Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.

7. Açık olmayan (giyecek)

Örnek:

1. Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti.

1. Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti.

8. Bulutlu, karanlık (hava)

Örnek:

1. Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi.

1. Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi.

9. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İçe dönük yaradılışta olan

Örnek:

1. Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım.

1. Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım.

10. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan

Örnek:

1. Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim.

1. Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim.


kapalı bölge
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Ulaşım, ekonomi, nüfus hareketleri ve iletişim bakımından dışarıyla bağlantısı bulunmayan yer


kapalı çarşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dükkân ve ara yollarının üzeri tonoz ve kubbelerle örtülü çarşı


kapalı devre

İlgili Kelimeler:

kapalı devre yayını

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , İçinden sürekli olarak akım geçen elektrik devresi


kapalı devre yayını
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Belirli bir alan içerisinde hedef kitleye ulaştırmak üzere genellikle kablo bağlantısı ile yapılan ses ve görüntü yayını


kapalı duruşma
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Mahkemede görevlilerden ve orada bulunmak üzere özel izin alanlardan başkasının bulunmadığı duruşma


kapalı duruşma yapmak
Anlamı:

1. duruşmaları gizli sürdürmek


kapalı geçmek
Anlamı:

1. bir konuda önemli noktaya değinmemek


kapalı gişe
Anlamı:

1. zarf , zarf , sinema , sinema , tiyatro , tiyatro , zarf , zarf , sinema , sinema , tiyatro , tiyatro , Bütün biletleri satılmış bir biçimde


kapalı görüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cezaevlerindeki tutukluların yakınlarıyla belirli günlerde, aralarında birbirleriyle teması engelleyen nesneler gerisinden yüz yüze görüşmesi


kapalı hava
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulutlu hava


kapalı hece
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ünsüzle biten hece: Kalk, bak gibi


kapalı kalp ameliyatı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalbin fizyolojik çalışması durdurulmadan yapılan kalp ameliyatı


kapalı kutu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İçindekini belli etmeyen, sır saklayan (kimse)

Örnek:

1. Bu kızdan şirket hakkında malumat almak kolay olmayacak. Kâfir kapalı kutu.

1. Bu kızdan şirket hakkında malumat almak kolay olmayacak. Kâfir kapalı kutu.

2. Niteliği gizli kalan

Örnek:

1. Ne dediği bilinmez, anlaşılmaz kapalı kutu şiirleri öpüp başımıza koymak lazım geliyor.

1. Ne dediği bilinmez, anlaşılmaz kapalı kutu şiirleri öpüp başımıza koymak lazım geliyor.


kapalı olmak
Anlamı:

1. iş yapmamak

2. ilgisiz kalmak

Örnek:

1. Nedim'i beğenmeyenler bu şenlikli dünyaya kapalı olanlardır.

1. Nedim'i beğenmeyenler bu şenlikli dünyaya kapalı olanlardır.


kapalı oturum
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Gizli celse

Örnek:

1. Türkiye Büyük Millet Meclisi ... kapalı oturumlar yapabilir...

1. Türkiye Büyük Millet Meclisi ... kapalı oturumlar yapabilir...


kapalı rejim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dış ülkelerle ilişki kurmayan siyasi düzen


kapalı tohumlular
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Açık tohumlularla tohumlu bitkileri içine alan bitkiler dünyasının bir alt şubesi


kapalı toplum
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Dış dünya ile her türlü ilişkisini kesmiş olan kendine yeterli insan topluluğu

Örnek:

1. Bizim ilk romancılarımız, kapalı toplum düzeninin çelişkilerini ancak bilinçsizce saptayabiliyorlardı.

1. Bizim ilk romancılarımız, kapalı toplum düzeninin çelişkilerini ancak bilinçsizce saptayabiliyorlardı.


kapalı tribün
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Spor karşılaşmalarında seyircileri yağmurdan ve güneşten korumak için üstü kapalı olarak yapılmış bölüm


kapalı yer korkusu
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Dar ve kapalı yerlerde duyulan kaygı veya korku, klostrofobi


kapalı yetişmek
Anlamı:

1. toplum hayatına girmeden, karışmadan yetişmek


kapalı yüzme havuzu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapalı bir mekân içine alınmış, suyu ısıtılan, yüzme sporunun yapıldığı havuz


kapalılık

İlgili Kelimeler:

gözü kapalılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapalı olma durumu

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Etkisini artırmak için anlamın bilerek, isteyerek kapalı bırakılması, ipham