Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kaolinit
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Arı kilin temel maddesini oluşturan hidratlı alüminyum silikat


Lisan : Fransızca kaolinite

kaolinli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birleşiminde arı kil bulunan


kaos
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kargaşa


Lisan : Fransızca chaos

Telaffuz : ka'os

kaotik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kargaşa içinde olan

Örnek:

1. Bu kaotik şehrin en fazla, zaman tanımayan solumasını seviyordu.

1. Bu kaotik şehrin en fazla, zaman tanımayan solumasını seviyordu.


Lisan : Fransızca chaotique

kap
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gövdeyi omuzların üstünden çepeçevre saracak biçimde yapılan bir tür üst giysisi

2. Kadınların giydiği kolsuz üstlük


Lisan : Fransızca cape

kap

İlgili Kelimeler:

kap kacak, bileşik kap, birleşik kap, ayakkabı, deney kabı, kurutma kabı, su kabı, bileşik kaplar, birleşik kaplar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçi gaz, sıvı veya katı herhangi bir maddeyi alabilen oyuk nesne

2. Kap kacak

3. Türlü şeylerin taşınması veya saklanması için kullanılan torba, kılıf, çanta, sepet, sandık vb

4. Kapak, cilt


kâp
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Aşık kemiği


Lisan : Arapça kaʿb

Telaffuz : kâ:bı

kap kacak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tencere, tava, sahan vb. mutfak eşyası


kapağı atmak
Anlamı:

1. sıkıntısız, rahat bir yere sığınmak, kaçıp kurtulmak

Örnek:

1. Garajlara en yakın bir otele kapağı atmış, hemen yatıp uyumuştu.

1. Garajlara en yakın bir otele kapağı atmış, hemen yatıp uyumuştu.


kapak

İlgili Kelimeler:

kapak bıçkısı, kapak kızı, kapak tahtası, kapak takımı, kapak taşı, kapak yıldızı, iç kapak, stor kapak, bagaj kapağı, cilt kapağı, diz kapağı, göz kapağı, hava kapağı, kol kapağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Her türlü kabın üstünü örtmeye veya bir deliği kapamaya yarayan nesne

Örnek:

1. Evin en alt katına indik, oradan da bir mahzen kapağı açtılar.

1. Evin en alt katına indik, oradan da bir mahzen kapağı açtılar.

2. Dolap, sandık vb.ni örtmeye yarayan parça

Örnek:

1. Dolap kapağı.

1. Dolap kapağı.

3. Kitap, defter vb.nin en üstüne geçirilen kılıf

Örnek:

1. Kapağını, geceleri aynı masa etrafında buluştuğu ressamlardan birine çizdirecekti.

1. Kapağını, geceleri aynı masa etrafında buluştuğu ressamlardan birine çizdirecekti.

4. Biçilen ağaç kütüklerinin iki yanından çıkan, düzgün olmayan tahta

5. Zıvanada iki dış yan parça


kapak atmak
Anlamı:

1. aşırı, tıka basa dolmuş olmak

Örnek:

1. Elbise dolabı kapak atıyor.

1. Elbise dolabı kapak atıyor.


Ön Takı : (bir şey)

kapak bıçkıcısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapak bıçkısında çalışan işçi


kapak bıçkısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaba tahtaları boylamasına biçen ve düzelten, birkaç testereli bıçkı tezgâhı


kapak kızı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resimli dergilerin kapak resimleri için poz veren genç kız


kapak tahtası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçilen tomruğun tahtalarından en dışta kalan parçası


kapak takımı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alafranga tuvaletin üstündeki kapak, oturak ve vidaların bütünü


kapak taşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lağım, su yolu vb.nin gereken yerlerinde bırakılan deliğin üzerini örten geniş ve yassı taş

2. Mezarlarda en üstte bulunan taş


kapak yıldızı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resimli dergilerin kapak sayfaları için fotoğrafı çekilen ünlü kimse


kapakçık

İlgili Kelimeler:

mitral kapakçığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük kapak

2. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , Yürekte ve damarlarda kanın veya başka sıvıların geri dönmesini önleyen supap durumunda küçük kapak


kapaklanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapaklanma işi


kapaklanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapaklanmak işi

Örnek:

1. Basmasıyla ayağı kayıp güvertenin üstüne kapaklanması bir oldu.

1. Basmasıyla ayağı kayıp güvertenin üstüne kapaklanması bir oldu.


kapaklanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ayağı takılıp yüzüstü düşmek

Örnek:

1. Sofraya ağzı aşağı kapaklanmıştı.

1. Sofraya ağzı aşağı kapaklanmıştı.

2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Yelkenli tekne güçlü rüzgâr veya ansızın gelen sağanak etkisiyle devrilmek


kapaklı

İlgili Kelimeler:

kapaklı valf, gizli kapaklı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kapağı olan


kapaklı valf
Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Emme ile açılan, ağırlık ile kapanan valf


kapaklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapak taşı

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kapak yapmaya özgü

Örnek:

1. Kapaklık karton.

1. Kapaklık karton.