92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bilimsel
1. Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi?
1. Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi?
Lisan : Arapça ʿilmī
Telaffuz : ilmi:
1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Töre bilimi
Lisan : Arapça ʿilm + aḫlāḳ
Telaffuz : i'lmiahla:kı, l ince okunur
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , İslam dininin kurallarını öğretmek için yazılmış kitap
Lisan : Arapça ʿilm + ḥāl
Telaffuz : ilmihâ:li
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kolay çözülür biçimde düğümlenmiş
2. Herhangi bir sayıda düğümü, ilmiği olan
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kolay çözülemeyen biçimde düğümlenmiş
2. İlmiği olmayan
1. herhangi bir şeyin uzmanı olmak
1. Onun ilminden anlayan şoför seni istediği yere götürür.
1. Onun ilminden anlayan şoför seni istediği yere götürür.
1. bir işin özelliklerini, işleyişini en ince ayrıntılarına kadar iyice öğrenmek
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Din işleriyle uğraşan hocalar sınıfı
1. İlmiyeden bir zat.
1. İlmiyeden bir zat.
2. Din işleriyle uğraşanların mesleği
Lisan : Arapça ʿilmiyye
doğum ilmühaberi, ikametgâh ilmühaberi, vefat ilmühaberi
1. isim , isim , isim , isim , Birinin yer, hâl, medeni durum vb.ni gösteren resmî belge
2. Bir şeyin teslim alındığını gösteren belge, alındı kâğıdı
Lisan : Arapça ʿilm + ḫaber
Telaffuz : i'lmühaber
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çoban köpeklerinin boğazına takılan çivili demir
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Andırışma
Lisan : Arapça iltibās
Telaffuz : iltiba:sı
iltica hakkı
1. isim , isim , isim , isim , Sığınma
Lisan : Arapça ilticāʾ
Telaffuz : iltica:
1. sığınmak
1. Kovalıyorlarmış, kaçmış, saklanmak için saraya iltica etmek istemiş.
1. Kovalıyorlarmış, kaçmış, saklanmak için saraya iltica etmek istemiş.
1. isim , isim , isim , isim , Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma
1. Genç kızlar erkeklerin iltifatlarına nasıl karşılık vereceklerini şaşırmışlardı.
1. Genç kızlar erkeklerin iltifatlarına nasıl karşılık vereceklerini şaşırmışlardı.
2. İlgi gösterme, rağbet etme
1. Kime iltifat dozunu artırırsa o gerçekten de bir şeyler olurdu.
1. Kime iltifat dozunu artırırsa o gerçekten de bir şeyler olurdu.
3. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Söz söylerken, daha çok etki sağlamak için beklenmedik bir anda sözü, konu ile çok yakından ilgili birine veya bir şeye yöneltme
4. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Yüzünü çevirerek bakma
Lisan : Arapça iltifāt
Telaffuz : iltifa:tı