ilkel memeliler

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bazı sınıflandırmalara göre memeliler sınıfının tek delikliler ile soyu tükenmiş olan bazı ilkel yapılı memelileri içine alan bir alt sınıfı

ilkel toplum

Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Yazılı kültürü bulunmayan, sanayileşmemiş, şehirleşmemiş tarım toplumu

Örnek:

1. İlkel toplum insanını vahşi saymak, gerçekte sözüm ona bir bilimin sahteciliği idi.

1. İlkel toplum insanını vahşi saymak, gerçekte sözüm ona bir bilimin sahteciliği idi.

ilkelce

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlkel

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (ilke'lce) İlkel bir biçimde

ilkelci

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlkelcilik yanlısı olan (sanatçı), primitivist

ilkelcilik

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Avrupa sanatının çağımıza kadar geçirdiği gelişmelerden habersiz görünen, ilkel ulusların sağlam, kaba, saf, yalın biçimli sanatını benimseyen görüş, primitivizm

2. İlkellik özlemini ileri süren düşünce akımlarının genel adı, primitivizm

ilkeleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlkeleşmek işi

ilkeleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İlke durumuna gelmek

ilkeleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlkeleştirmek işi

ilkeleştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İlke durumuna getirmek

ilkelleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlkelleşmek işi

ilkelleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İlkel bir durum almak

2. İlkel bir duruma gelmek

ilkelleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlkelleştirmek işi

ilkelleştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İlkel duruma getirmek

ilkellik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlkel olma durumu, iptidailik, primitiflik

ilkesel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlke ile ilgili

ilkesellik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlkesel olma durumu

ilkgüz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eylül

Telaffuz : i'lkgüz

ilkin

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Başta, başlangıçta, önce, iptida

Örnek:

1. Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım.

1. Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım.

Telaffuz : i'lkin

ilklik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlk olma durumu

ilköğrenim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlköğretim

Telaffuz : i'lköğrenim

ilköğretim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birkaç öğretim basamağından oluşan örgün eğitim sisteminin temel bilgi ve becerileri kazandıran sekiz yıllık ilk basamağı, ilköğrenim, zorunlu öğrenim

Örnek:

1. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur...

1. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur...

Telaffuz : i'lköğretim

ilkokul

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Zorunlu öğrenim çağındaki kız ve erkek çocuklarının temel eğitim ve öğretimini sağlamak için devletçe açılan veya açılmasına izin verilen dört yıllık okul, ilk mektep, iptidai, iptidai mektep

Telaffuz : i'lkokul

ilkten

Anlamı:

1. zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , İlk önce

ilkyaz

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , İlkbahar

Örnek:

1. Pek seyrek bana mektup gönderiyorlar ve ilkyaza kadar burada kalacağım söyleniyor.

1. Pek seyrek bana mektup gönderiyorlar ve ilkyaza kadar burada kalacağım söyleniyor.

Telaffuz : i'lkyaz

illa

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki

Örnek:

1. İlla seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor.

1. İlla seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor.

2. Hele, özellikle

Lisan : Arapça illā

Telaffuz : i'lla:, l ince okunur