Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ilişiksiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlişiği olmayan


ilişiksizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlişiksiz olma durumu


ilişilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlişilmek işi


ilişilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , İlişme işi yapılmak


ilişim
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , İletişimi sağlayan dizgenin, teknik ağın birliği, link (II)


ilişiverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlişivermek işi


ilişivermek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Çabucak ilişmek

Örnek:

1. Rahatsız, suratsız, bir sandalyenin kenarına ilişivermiş.

1. Rahatsız, suratsız, bir sandalyenin kenarına ilişivermiş.


Telaffuz : ilişi'vermek

ilişken
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Deniz dibinde batık ve atıkların oluşturduğu tabaka


ilişkenli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlişken özellik bulunduran

Örnek:

1. Gelincik balığı kayalık, çakıllık, midyelik ve ilişkenli diplerde yaşar.

1. Gelincik balığı kayalık, çakıllık, midyelik ve ilişkenli diplerde yaşar.


ilişki

İlgili Kelimeler:

kişiler arası ilişki, sosyal ilişki, toplumsal ilişki, yasak ilişki, ahbap çavuş ilişkisi, üretim ilişkileri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas

Örnek:

1. Arkadaşlık ve dostluk şeklinde bile bir ilişki aramadığını kesinlikle anlatacaktı.

1. Arkadaşlık ve dostluk şeklinde bile bir ilişki aramadığını kesinlikle anlatacaktı.

2. Bağlantı, temas

Örnek:

1. Kar yağınca köylerle ilişki kesildi.

1. Kar yağınca köylerle ilişki kesildi.


ilişki kurmak
Anlamı:

1. bağlantı sağlamak, ilgi sağlamak

Örnek:

1. Hasta ile ofis dışı ilişki kurduğunu duyarsam şikâyet dilekçemi işleme koyacağım.

1. Hasta ile ofis dışı ilişki kurduğunu duyarsam şikâyet dilekçemi işleme koyacağım.


Ön Takı : (biriyle)

ilişkilendirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlişkilendirebilmek işi


ilişkilendirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -le , -le , -i , -i , -le , -le , İlişkilendirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. İlişkilendirme becerisi bulunmak


ilişkilendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlişkilendirmek işi


ilişkilendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İlişkili duruma getirmek


ilişkili
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlişkisi olan


ilişkililik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlişkili olma durumu


ilişkin
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlgisi, ilişiği olan, bağlı, ilgili, ait, merbut, müteallik

Örnek:

1. Dikkatle yüzüne bakıyorum ama beni suçladığına ilişkin hiçbir belirti göremiyorum.

1. Dikkatle yüzüne bakıyorum ama beni suçladığına ilişkin hiçbir belirti göremiyorum.


ilişkinlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlişkin olma durumu, aidiyet


ilişkisiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlişkisi olmayan


ilişkisizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlişkisiz olma durumu


ilişkiye girmek
Anlamı:

1. bağlantı kurmak

2. yakınlaşmak

3. cinsel ilişkide bulunmak


Ön Takı : (biriyle)

ilişme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlişmek işi


ilişmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Bir şeye hafifçe dokunmak, takılmak

Örnek:

1. Elim çiçeklere ilişti, vazo devrildi.

1. Elim çiçeklere ilişti, vazo devrildi.

2. Elini sürmek, dokunmak

Örnek:

1. Bir sancılı yerine dokunmuşum gibi ızdırapla 'bırak, ilişme' diye inledi.

1. Bir sancılı yerine dokunmuşum gibi ızdırapla 'bırak, ilişme' diye inledi.

3. Bir şeyin kenarına kısa bir süre için oturmak

Örnek:

1. Sonra gene usulca hastanın karyolasına yandan ilişerek oturdu.

1. Sonra gene usulca hastanın karyolasına yandan ilişerek oturdu.

4. Karışmak, rahat vermemek, müdahale etmek

Örnek:

1. Sanat edebiyat açısından, derginin politikasıyla tam uyuşmasa da burada tek satırıma ilişmediler.

1. Sanat edebiyat açısından, derginin politikasıyla tam uyuşmasa da burada tek satırıma ilişmediler.

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değinmek, sözünü etmek

Örnek:

1. O konuya hiç ilişmedik.

1. O konuya hiç ilişmedik.

6. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Şaka etmek


ilistir
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Süzgeç


Lisan : Rumca