günahkâr

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Günahlı

Örnek:

1. Vakit vakit gözlerini kapayarak o herkesin / Ah ettiği sevda adlı günahkârı düşündün mü?

1. Vakit vakit gözlerini kapayarak o herkesin / Ah ettiği sevda adlı günahkârı düşündün mü?

Lisan : Farsça gunāhkār

günahkârlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Günahkâr olma durumu

Örnek:

1. Bu harap ülkenin üstünde çakan şimşekler / Çılgın arzulu günahkârlığımın gözleridir

1. Bu harap ülkenin üstünde çakan şimşekler / Çılgın arzulu günahkârlığımın gözleridir

günahlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Günah işlemiş olan, günahı olan, günahkar

günahlılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Günahlı olma durumu

günahsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Günahı veya suçu olmayan, bigünah, masum

Örnek:

1. Yürekleri fesatla dolduğundan bu masum günahsızı öldürmeyi kafalarına koymuşlar.

1. Yürekleri fesatla dolduğundan bu masum günahsızı öldürmeyi kafalarına koymuşlar.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Günahı veya suçu olmadan

Örnek:

1. Silahçı Tahsin günahsız gitti fakat sonra, onu gönderenlerin ebedî günahları, tarihin ebedî sayfalarına geçti.

1. Silahçı Tahsin günahsız gitti fakat sonra, onu gönderenlerin ebedî günahları, tarihin ebedî sayfalarına geçti.

günahsızca

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Günahsız bir biçimde

Telaffuz : günahsı'zca

günahsızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Günahsız olma durumu, arılık (I)

günâşık

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Ayçiçeği

Lisan : Türkçe gün + Arapça ʿāşiḳ

Telaffuz : günâ:şık

günaşırı

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir gün ara ile, iki günde bir

Örnek:

1. Gelir desen dar gelir / Günaşırı alacaklılar gelir

1. Gelir desen dar gelir / Günaşırı alacaklılar gelir

Telaffuz : gü'naşırı

günaydın

Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `İyi sabahlar` anlamında sabahları söylenen bir selamlama sözü

2. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , Yeni mi farkına vardın? anlamında bir söz

günbegün

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Günden güne

Örnek:

1. Günbegün artıyor meşakkat.

1. Günbegün artıyor meşakkat.

Lisan : Türkçe gün + Farsça -be + Türkçe gün

Telaffuz : gü'nbegün

günberi

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Dünya'nın, Güneş'e en yakın bulunduğu nokta

Örnek:

1. Dünya, ocak ayının ilk günlerinde günberide bulunur.

1. Dünya, ocak ayının ilk günlerinde günberide bulunur.

Telaffuz : gü'nberi

günce

Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Günlük (I)

güncek

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Şemsiye

güncel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel

Örnek:

1. Güncel olaylar, yorumlarla şaşılacak bir özdeşlik, bir uyum gösterir.

1. Güncel olaylar, yorumlarla şaşılacak bir özdeşlik, bir uyum gösterir.

güncelik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Günce yazılan defter, muhtıra

güncelleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güncellemek durumu

güncellemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Güncel duruma getirmek

güncelleniş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güncellenme işi

güncellenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güncellenmek işi

güncellenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Güncel duruma getirilmek

güncelleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güncelleşmek işi, aktüelleşme

güncelleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Güncel duruma gelmek, aktüelleşmek

güncelleştirebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güncelleştirebilmek işi

güncelleştirebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Güncelleştirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Güncelleştirmeye gücü yetmek