Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
gün dikilmesi
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Tam öğle vakti, zeval


gün doğmadan kimliği söylenmez
Anlamı:

1. `bir iş iyice belli olmadan sonucu hakkında yargı yürütülemez, yarın ne gibi durumlar veya olaylar çıkacağını kimse bilmez` anlamında kullanılan bir söz


gün doğmadan neler doğar
Anlamı:

1. `beklenmedik bir sırada umut verici durumlarla da karşılaşma imkânı vardır` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Değişiveren şartlar karşısında gün doğmadan neler doğar diye düşündüğü çok olmuştu.

1. Değişiveren şartlar karşısında gün doğmadan neler doğar diye düşündüğü çok olmuştu.


gün doğmak
Anlamı:

1. sabah olmak


gün doğmak
Anlamı:

1. isteklerini gerçekleştirmek için iyi bir duruma erişmek veya eline olağanüstü bir fırsat geçmek


Ön Takı : (birine)

gün doğusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğu 90°'lik yön

2. Doğudan esen rüzgâr

Örnek:

1. Ancak ne var ki bugün lodos değil de gün doğusu esiyordu.

1. Ancak ne var ki bugün lodos değil de gün doğusu esiyordu.


gün dönümü
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Gecelerin ve gündüzlerin uzamadan kısalmaya veya kısalmadan uzamaya döndükleri gün

Örnek:

1. Gün dönümü bayramında, genç kızlar şu türküyü söylermiş.

1. Gün dönümü bayramında, genç kızlar şu türküyü söylermiş.


gün durumu
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Güneş'in dik açıklığının en büyük veya en küçük olduğu gün

Örnek:

1. Gün durumu, biri yılın en uzun gününde (21 Haziran), öbürü yılın en uzun gecesinde (21 Aralık) olmak üzere yılda iki kez olur; birincisine yaz gün durumu, ikincisine de kış gün durumu denir.

1. Gün durumu, biri yılın en uzun gününde (21 Haziran), öbürü yılın en uzun gecesinde (21 Aralık) olmak üzere yılda iki kez olur; birincisine yaz gün durumu, ikincisine de kış gün durumu denir.


gün eylemek
Anlamı:

1. gün geçirmek

Örnek:

1. Çıksam yüksek bellere gün eylesem / Acep nazlı yâr duyar mı ola?

1. Çıksam yüksek bellere gün eylesem / Acep nazlı yâr duyar mı ola?


gün geçer, kin geçmez
Anlamı:

1. `aradan uzun zaman geçse de bir kimsenin başkasına karşı beslediği kin sönmez` anlamında kullanılan bir söz


gün geçirmek (veya öldürmek)
Anlamı:

1. boş şeylerle vakit geçirmek


gün geçmek
Anlamı:

1. güneş çarpmak


Ön Takı : (birine)

gün gibi açık
Anlamı:

1. çok açık, çok belli


gün görmemek
Anlamı:

1. sıkıntı içinde yaşamak

Örnek:

1. Üçü de kocadan gün görmemişler, üçü de mazlum ve boynu bükük kadın...

1. Üçü de kocadan gün görmemişler, üçü de mazlum ve boynu bükük kadın...


gün gülü
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gelincik


gün günden
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Günden güne

Örnek:

1. Küçüğüm sen şimdi on sekizindesin / Güzelliğin gün günden dillere destan

1. Küçüğüm sen şimdi on sekizindesin / Güzelliğin gün günden dillere destan


gün güne uymaz
Anlamı:

1. `bir günün işleri, durumları, şartları başka bir gününkine uymaz` anlamında kullanılan bir söz


gün ışığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aydınlık


gün ışığına çıkmak
Anlamı:

1. açıklığa kavuşmak, aydınlanmak

Örnek:

1. Bu mesele gün ışığına çıkmadıkça toplumun doğru dürüst bir düzen kurabileceğine inanmak zordur.

1. Bu mesele gün ışığına çıkmadıkça toplumun doğru dürüst bir düzen kurabileceğine inanmak zordur.


Ön Takı : (bir durum)

gün kavuşmak
Anlamı:

1. güneş batmak, akşam olmak

Örnek:

1. Gün kavuşurken Handune'nin de hararet derecesi artmış, tabütüvanı tamamen kesilmişti.

1. Gün kavuşurken Handune'nin de hararet derecesi artmış, tabütüvanı tamamen kesilmişti.


gün koymak
Anlamı:

1. yapılacak bir iş için gün belirlemek


gün merkezli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , gök bilimi , gök bilimi , sıfat , sıfat , gök bilimi , gök bilimi , Güneş'in merkezine göre tanımlanan, Güneş'in merkezinden bakıldığı varsayılarak ölçülen (bir yıldızın koordinatları)


gün meselesi
Anlamı:

1. olması her an mümkün, sürekli gerçekleşebilecek durumda

Örnek:

1. Kovulması gün meselesi olduğu için usta bir taraftan sıkıştırıyor, patron bir taraftan sıkıştırıyor.

1. Kovulması gün meselesi olduğu için usta bir taraftan sıkıştırıyor, patron bir taraftan sıkıştırıyor.


Ön Takı : (...-mesi)

gün ola harman ola
Anlamı:

1. `bir gün onun da zamanı gelir` anlamında kullanılan bir söz


gün olur yılı besler, yıl olur günü beslemez
Anlamı:

1. `ticarette kazanç, günü gününe uymaz` anlamında kullanılan bir söz