Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
gündüz

İlgili Kelimeler:

gündüz feneri, gündüz gösterimi, gündüz gözüyle, gündüzsefası, gündüz yırtıcıları, dalgündüz, gece gündüz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Günün sabahtan akşama kadar süren aydınlık bölümü

Örnek:

1. Tan yeri ağarmış, gündüz olmaya başlamıştı.

1. Tan yeri ağarmış, gündüz olmaya başlamıştı.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Gündüz vaktinde

Örnek:

1. Ankara'da gündüz tedrisat yapan bu fakülteye devam edebilmek için bir iş aradım.

1. Ankara'da gündüz tedrisat yapan bu fakülteye devam edebilmek için bir iş aradım.


gündüz feneri
Anlamı:

1. isim , isim , şaka yollu , şaka yollu , isim , isim , şaka yollu , şaka yollu , Zenci, arap


gündüz gösterimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tiyatro, sinema, konser salonu vb.nde yapılan gösteri, matine

2. Herhangi bir eseri tanıtmak, okumak, yorumlamak veya bir sanatçıyı anmak amacıyla düzenlenen toplantı


gündüz gözüyle
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Gündüzün, gündüz vakti, gün ışığında, her şeyin açık seçik görüldüğü saatlerde

Örnek:

1. Baksana, gündüz gözüyle hayal görmeye başladım.

1. Baksana, gündüz gözüyle hayal görmeye başladım.


gündüz külahlı, gece silahlı
Anlamı:

1. gerçekte iyi olmadığı hâlde iyi gibi görünen kimseler için kullanılan bir söz


gündüz yırtıcıları
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kuşlar sınıfından kartallar takımının, çengel gagalı, sivri ve kıvrık tırnaklı, iyi uçan kuşları içine alan bir alt takımı


gündüzcü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gündüz çalışan görevli

2. Gündüz öğrenim gören öğrenci

3. Gündüzleri içki içen kimse


gündüzcülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gündüzcü olma durumu


gündüzki
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gündüz olan

Örnek:

1. O, şimdi herkes uyurken gündüzki yorgunluklarının, çırpınışlarının beyhudeliğini anlamıştı.

1. O, şimdi herkes uyurken gündüzki yorgunluklarının, çırpınışlarının beyhudeliğini anlamıştı.


gündüzleri
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Gündüz vakti

Örnek:

1. Çoban, orada hem yatar hem gündüzleri otururdu.

1. Çoban, orada hem yatar hem gündüzleri otururdu.

2. Her gün


gündüzlü

İlgili Kelimeler:

geceli gündüzlü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), yatısız, nehari

Örnek:

1. Akşam etütte yoklama yapılınca o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın gündüzlülere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı.

1. Akşam etütte yoklama yapılınca o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın gündüzlülere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı.


gündüzlük
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gündüze özgü


gündüzsefası
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kahkaha çiçeği


Telaffuz : gündü'zsefası

gündüzün
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Gündüz vaktinde


Telaffuz : gündü'zün

gündüzün mum yakan geceleyin bulamaz
Anlamı:

1. `her şey gerektiği yerde ve zamanda harcanmalıdır` anlamında kullanılan bir söz


güne doğrulum
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Yönelim


güne göre kürk giyinmek gerek
Anlamı:

1. `kılık kıyafetimizi zamanın koşullarına uydurmalıyız` anlamında kullanılan bir söz


günebakan
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ayçiçeği


Telaffuz : güne'bakan

güneç
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çok güneş alan yer


güneğik
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Hindiba


güneş

İlgili Kelimeler:

güneş banyosu, güneş çarpması, Güneş Dil Teorisi, güneş enerjisi, güneş gözlüğü, güneş günü, güneş hayvancıkları, Güneş ışınımı, güneş kremi, güneş lekesi, güneş paneli, güneş pili, güneş saati, güneş sütü, güneş takvimi, güneştopu, güneş yağı, güneş yanığı, güneş yılı, akşam güneşi, üzümgüneşi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güneş ışınlarının ve ısısının etkilediği ortam

Örnek:

1. Güneş yakmasın diye onun güzel başını/ Gördüm siper olurken iki arkadaşını

1. Güneş yakmasın diye onun güzel başını/ Gördüm siper olurken iki arkadaşını


Güneş

İlgili Kelimeler:

Güneş lekeleri, Güneş sistemi, Güneş tacı, Güneş tekeri, Güneş tutulması

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi


Özel: Evet

güneş açmak
Anlamı:

1. güneş bulutlardan sıyrılıp görünmek

Örnek:

1. Batum'da yağmur kırk gün kırk gece yağsa da güneş bir açtı mı, çakıl taşı döşeli sokaklar saniyesinde kuruyuverir.

1. Batum'da yağmur kırk gün kırk gece yağsa da güneş bir açtı mı, çakıl taşı döşeli sokaklar saniyesinde kuruyuverir.


güneş almak (veya görmek)
Anlamı:

1. güneş ışınlarıyla aydınlanacak durumda olmak

Örnek:

1. O ev güneş görmüyor. Soba yanmazsa her şey nemleniyor.

1. O ev güneş görmüyor. Soba yanmazsa her şey nemleniyor.


Ön Takı : (bir yer)

güneş balçıkla sıvanmaz
Anlamı:

1. `herkesin bildiği gerçek inkâr edilemez` anlamında kullanılan bir söz