Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
göçertmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin çökmesine sebep olmak

Örnek:

1. Bastığı yeri göçertiyor.

1. Bastığı yeri göçertiyor.


göçkün
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Göçecek duruma gelmiş

Örnek:

1. Göçkün bir ev.

1. Göçkün bir ev.

2. Göçebe

3. Yaşı ilerlemiş (kimse), çok yaşlı (kimse)


göçme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçmek işi


göçmek fiil

İlgili Kelimeler:

kaçgöç, kona göçe, göçerkonar, konargöçer

Anlamı:

1. -e , -e , -den , -den , -e , -e , -den , -den , Yerleşmek amacıyla mahalle, köy, şehir veya ülke değiştirmek

Örnek:

1. Selanik elden çıkınca ailesi İzmir'e göçmüştür.

1. Selanik elden çıkınca ailesi İzmir'e göçmüştür.

2. Bazı hayvanlar, sıcak iklimli ülkelere gitmek

3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çökmek

Örnek:

1. Eğer bir an önce bu işin önüne geçilmezse mendirek bu seneki lodoslarda bir kat daha göçecek.

1. Eğer bir an önce bu işin önüne geçilmezse mendirek bu seneki lodoslarda bir kat daha göçecek.

4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ölmek

5. Oturmak

Örnek:

1. Masaların arasından geçerek localardan birine gider, göçerlerdi.

1. Masaların arasından geçerek localardan birine gider, göçerlerdi.


göçmen
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kendi ülkesinden ayrılarak yerleşmek için başka ülkeye giden (kimse, aile veya topluluk), muhacir

Örnek:

1. Ama biz de yeni göçmeniz, hâlden anlarız.

1. Ama biz de yeni göçmeniz, hâlden anlarız.

2. Sıcak iklimli ülkelere giden (hayvan)


göçmenleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçmenleşmek durumu


göçmenleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Göçmen durumuna girmek


göçmenleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçmenleştirmek işi


göçmenleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Göçmen durumuna getirmek


göçmenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçmen olma durumu, muhacirlik


göçü
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Toprak kayması


göçücü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Göçme işini yapan

2. Mevsimine göre yer değiştiren (hayvan)

3. Genellikle şiddetli deprem sonrasında ağır hasara uğramış ve yıkılmak üzere olan (bina)

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ölümü yakın olan


gocuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tek parça hayvan postundan yapılan ceket

Örnek:

1. Atını bir direğe bağlar, gocuğunu kafasına çeker, uyurdu.

1. Atını bir direğe bağlar, gocuğunu kafasına çeker, uyurdu.

2. İçi kürk, pelüş vb.nden yapılan kalın ceket

Örnek:

1. Üst baş direğinden gocuğunu, papağını aldı, çizmelerinin kenar kürklerini düzledi.

1. Üst baş direğinden gocuğunu, papağını aldı, çizmelerinin kenar kürklerini düzledi.


Lisan : Bulgarca

göçük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çökmüş, kaymış toprak, çöküntü, yıkıntı

Örnek:

1. Göçük altında can vermiş kaç insan görmüştü bugüne kadar?

1. Göçük altında can vermiş kaç insan görmüştü bugüne kadar?

2. madencilik , madencilik , madencilik , madencilik , Kaya veya cevherin kendi kendine yer altına doğru çökmesi


gocuklu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde gocuğu bulunan

Örnek:

1. Ahır tarafına giden gocuklu ve aba tozluklu kâhyama seslendim.

1. Ahır tarafına giden gocuklu ve aba tozluklu kâhyama seslendim.


gocuksuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde gocuk olmayan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Gocuğu olmadan


göçüm

İlgili Kelimeler:

ışığa göçüm, ışık göçüm, kimya göçümü

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Bazı kimyasal maddelerin veya ışık, ısı, elektrik vb. güçlerin etkisiyle protoplazmanın yanaşma veya uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi, taksi


gocundurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gocundurmak işi


gocundurmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Gocunmasına sebep olmak


gocunma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gocunmak işi


gocunmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Bir şeyden alınmak

Örnek:

1. Kendiliğinden oluşuveren rol dağılımı çiğnenmediği müddetçe kimse kimseye gocunmuyordu.

1. Kendiliğinden oluşuveren rol dağılımı çiğnenmediği müddetçe kimse kimseye gocunmuyordu.

2. Çekinmek, kaçınmak


göçüp gitmek
Anlamı:

1. ölmek

Örnek:

1. En güzel halk türküleri, çok sevilen bir insanın ansızın göçüp gitmesi ile kopan bir feryattır.

1. En güzel halk türküleri, çok sevilen bir insanın ansızın göçüp gitmesi ile kopan bir feryattır.


göçürme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçürmek işi


göçürmek fiil

İlgili Kelimeler:

köygöçüren

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Göçmesine sebep olmak

Örnek:

1. Soğuklar bu yıl yaylacıları vakitsiz göçürdü.

1. Soğuklar bu yıl yaylacıları vakitsiz göçürdü.

2. Çökertmek

Örnek:

1. Kar çatıyı göçürdü.

1. Kar çatıyı göçürdü.

3. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Yiyip bitirmek

Örnek:

1. Bir tabak baklavayı göçürdü.

1. Bir tabak baklavayı göçürdü.

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Bitkileri yerinden çıkarıp başka yere dikmek, göçermek


göçürtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçürtmek işi