Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
göbeksiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Göbeği olmayan

Örnek:

1. Elli yaşlarında, göbeksiz, kara yağız bir adamdı.

1. Elli yaşlarında, göbeksiz, kara yağız bir adamdı.


göbel
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kimsesiz, başıboş çocuk

2. Yaramaz çocuk

3. Sınırları ayırmak için tarla kenarlarında yapılan toprak tepecikler


göbelek
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Rengi siyah beyaz veya bej beyaz olan, kurutulabilen, yenebilen bir tür şapkalı mantar


göbelez
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Köpek yavrusu


goblen
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanaviçe veya telleri sayılabilecek türde kumaş üzerine renkli iplikle yapılan özel bir işleme

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu tür işlenmiş (kumaş)


Lisan : Fransızca gobelin

göbüt
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yuvarlak, yassı, içine yumurta vb. malzemeler konan ekmek


göç

İlgili Kelimeler:

iç göç, beyin göçü, kültür göçü, ruh göçü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi, taşınma, hicret, muhaceret

Örnek:

1. Obalarının hâlâ arkası kesilmeyen göçleri devam etmekte idi.

1. Obalarının hâlâ arkası kesilmeyen göçleri devam etmekte idi.

2. Evden eve taşınma, nakil

Örnek:

1. Her sene, zamanı gelince İstanbul'un mahallelerinde Boğaz'ın köylerine göçler başlardı.

1. Her sene, zamanı gelince İstanbul'un mahallelerinde Boğaz'ın köylerine göçler başlardı.

3. Taşınma sırasında götürülen ev eşyaları

4. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kuşların, geyiklerin, yarasaların, bazı balık ve böceklerin mevsim, iklim, besin miktarı vb.ne göre çevre değiştirmeleri

Örnek:

1. Yüzyıl başında doğanlardan günümüze kalanlar birer birer göçüyor.

1. Yüzyıl başında doğanlardan günümüze kalanlar birer birer göçüyor.


göç etmek (veya eylemek)
Anlamı:

1. oturduğu yerden başka bir yere gidip yerleşmek, göçmek

Örnek:

1. Kalktı göç eyledi Afşar elleri / Ağır ağır giden eller bizimdir

1. Kalktı göç eyledi Afşar elleri / Ağır ağır giden eller bizimdir

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , ölmek


göç yolda düzülür
Anlamı:

1. `işe başlansın arkası gelir, eksikler zamanla giderilir` anlamında kullanılan bir söz


göce
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday

2. Yarılmış ve kırılmış bulgurdan yapılan çorba


göçebe

İlgili Kelimeler:

yarı göçebe

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Değişik şartlara bağlı olarak belli bir yöre içinde çadır, hayvan ve öteki araçlarla yer değiştiren, yerleşik olmayan (kimse veya topluluk), göçer, göçkün

Örnek:

1. Karakaçanları, sürüleriyle dağ dağ dolaşan göçebe çobanlarıdır.

1. Karakaçanları, sürüleriyle dağ dağ dolaşan göçebe çobanlarıdır.

2. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Mevsimlere göre ülke veya yer değiştiren (hayvan)


göçebeleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçebeleşmek işi


göçebeleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Göçebe durumuna gelmek


göçebelik

İlgili Kelimeler:

yarı göçebelik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçebe olma durumu, göçerlik

2. toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , Bir toplumsal birliğin, yaşamak için gerekli kaynakları elde edebilmek üzere düzenli aralıklarla yer değiştirme geleneğinde veya alışkanlığında olması


göçebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçebilmek işi


göçebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -den , -den , -e , -e , -den , -den , Göçme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Göçmeye gücü yetmek


göçelge
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Göçülen yer


göcen
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Tavşan yavrusu

2. Kedi, köpek yavrusu

3. Domuz yavrusu


göçer

İlgili Kelimeler:

göçerkonar

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Göçebe


göçeri
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sürekli yer değiştiren, göç etmekten hoşlanan


göçerkonar
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Konargöçer

Örnek:

1. Göçerkonar aşiret.

1. Göçerkonar aşiret.


Telaffuz : göçe'rkonar

göçerlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçebelik


göçerme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçermek işi

2. Bitkileri yerinden çıkarıp başka yere dikme


göçermek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir kimseden diğer kimseye geçirmek, havale etmek, devretmek

Örnek:

1. Arkadaşım işini bana göçerdi.

1. Arkadaşım işini bana göçerdi.

2. Bitkileri yerinden, çıkarıp başka yere dikmek, değiştirmek, göçürmek


göçertme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göçertmek işi