92406 kayıt bulundu.
alçak basınç, alçak gerilim, alçak gönüllü, alçak kabartma, alçak ses, alçak yaylak, yalımı alçak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı
1. Kaşlarını çatarak bakakaldı dairenin alçak balkonuna.
1. Kaşlarını çatarak bakakaldı dairenin alçak balkonuna.
2. Aşağıda olan, yüksek olmayan (yer)
3. Kısa (boy)
1. Alçak boylu bir adam.
1. Alçak boylu bir adam.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain
1. isim , isim , meteoroloji , meteoroloji , isim , isim , meteoroloji , meteoroloji , Barometrede 760 milimetre altında bulunan, kötü havayı işaret eden hava durumu
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Düşük voltajlı elektrik hattı
2. teknik , teknik , teknik , teknik , Etki değeri bin volta kadar olan elektrik potansiyeli
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kendi değerini olduğundan aşağı gösteren, başkalarını küçük görmeyen, büyüklenmeyen (kimse), engin gönüllü, mütevazı, tevazulu
1. Alçak gönüllü olmak yine yüksekliği artırır.
1. Alçak gönüllü olmak yine yüksekliği artırır.
1. isim , isim , isim , isim , Alçak gönüllü olma durumu, tevazu, mahviyet, mütevazılık
1. isim , isim , isim , isim , Heykel sanatında, yüzeyindeki çıkıntısı az olan kabartma
1. isim , isim , isim , isim , Hafif çıkarılan ses
2. müzik , müzik , müzik , müzik , Kalın ses
1. `alçak gönüllü olan toplum içinde saygı görür ve yücelir, kendisini herkesten üstün gören sevilmez ve toplum içinde iyi bir yer edinemez` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Devamlı oturma bölgesinde, normal tahıl ziraatı yapılan alanların bitişiğinde olan, genellikle deniz seviyesinden 900-1200 metre yükseklikteki yaylak
1. `basit bir çevrede yaşayan, önemsiz bir görevde çalışan değerli kişi, gereken ilgiyi göremez` anlamında kullanılan bir söz
1. `bilgili kimselerin bulunmadığı yerde cahil kişi bilgiçlik taslar` anlamında kullanılan bir söz
1. `insan kendi durumuna göre bir yaşam tarzı benimsemeli, arkadaşlarını da ona göre seçmelidir` anlamında kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Oldukça alçak
2. zarf , zarf , zarf , zarf , (alça'kça) Alçak, aşağılık kimselere yaraşırcasına, sefihane
1. Kuduz köpek alçakça ısırır adamı. Sessizce yanaşır arkanızdan, sol bacağınızın baldırını ısırıverir.
1. Kuduz köpek alçakça ısırır adamı. Sessizce yanaşır arkanızdan, sol bacağınızın baldırını ısırıverir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Alçaklaşma eğilimi veya ihtimali bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Alçak olma durumu, denaet, pespayelik
2. Alçakça davranış, habaset, şenaat
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Alçalma eğilimi veya ihtimali bulunmak
1. Sen ne diyorsun Orhan? diyorum, karşımdaki kişinin bu kadar alçalabileceğine inanamayarak.
1. Sen ne diyorsun Orhan? diyorum, karşımdaki kişinin bu kadar alçalabileceğine inanamayarak.