Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
alçılatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alçılatmak işi


alçılatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Alçı ile kapattırmak, sıvatmak


alçılayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alçılayabilmek işi


alçılayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Alçılama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Alçılama becerisi bulunmak


alçılayıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alçılayıvermek işi


alçılayıvermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak alçılamak


alçılı

İlgili Kelimeler:

alçılı sargı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde alçı bulunan

Örnek:

1. Alçılı sular.

1. Alçılı sular.

2. Alçı ile sarılmış olan

Örnek:

1. Alçılı bacak. Alçılı kol.

1. Alçılı bacak. Alçılı kol.


alçılı sargı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vücudun herhangi bir bölümünde hareketi önleme amacıyla kalsiyum sülfat tozu, hidrofil bez ile hazırlanan ve su karıştırıldığında sertleşme özelliği olan tıbbi destek malzemesi


alçıpan
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Alçı levha


Lisan : Alçıpan tescilli marka adından

alçıya almak (veya koymak)
Anlamı:

1. kırılan bir kemiği gereği gibi kaynaması için alçıya batırılmış sargı ile sarmak


aldanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aldanabilmek işi


aldanabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aldanma eğilimi veya ihtimali bulunmak


aldanç
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çabuk ve kolay aldatılan (kimse)


aldangıç
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Üzeri ot veya kumla örtülmüş çukur, tuzak


aldanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aldanma durumu

Örnek:

1. Gelgelelim dün vapurda kılık yüzünden bir aldanışım oldu ki bunu bir türlü unutamayacağım.

1. Gelgelelim dün vapurda kılık yüzünden bir aldanışım oldu ki bunu bir türlü unutamayacağım.


aldanıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aldanıvermek işi


aldanıvermek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak, kolaylıkla aldanmak


Telaffuz : aldanı'vermek

aldanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aldanmak işi

Örnek:

1. Yanılmaya, aldanmaya bazen engel olunamıyorsa da, vazgeçilmez bir bildirişme ortamıdır dil.

1. Yanılmaya, aldanmaya bazen engel olunamıyorsa da, vazgeçilmez bir bildirişme ortamıdır dil.


aldanmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak

Örnek:

1. Bunun aksini umanlar aldanacaktır, hüsrana uğrayacaktır.

1. Bunun aksini umanlar aldanacaktır, hüsrana uğrayacaktır.

2. Bir hileye, bir yalana kanmak

3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Hayal kırıklığına uğramak

Örnek:

1. Sen benim dediklerime kulak ver, aldanmazsın!

1. Sen benim dediklerime kulak ver, aldanmazsın!

4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Avunmak, oyalanmak

5. Havanın birden ısınmasıyla zamansız açan çiçek, soğuk sebebiyle donmak


aldanmaz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aldatılamayan, aldanmayan (kimse), kurt


aldanmazlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aldanmaz olma durumu


aldatabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aldatabilmek işi


aldatabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Aldatma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Onlar huylarını ya bilmez ya açığa vurmaz ya ustalıkla gizler ya sarahatle duyurmaz ve bizi aldatabilirler.

1. Onlar huylarını ya bilmez ya açığa vurmaz ya ustalıkla gizler ya sarahatle duyurmaz ve bizi aldatabilirler.

2. Aldatma becerisi bulunmak


aldatılabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aldatılabilmek işi


aldatılabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aldatılmaya eğilimli olmak, kolayca aldatılmak, aldatılma ihtimali bulunmak