figan etmek

Anlamı:

1. bağırarak ağlamak, inlemek

Örnek:

1. Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle

1. Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle

figür

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi

2. Bir dansı veya oyunu oluşturan ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden her biri

Örnek:

1. Bale figürü. Dans figürü.

1. Bale figürü. Dans figürü.

3. müzik , müzik , müzik , müzik , Birbirini izleyerek melodik ve ritmik bakımdan bir bütün oluşturan notalar grubu

Lisan : Fransızca figure

figüran

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse

Örnek:

1. Bulunduğu yerin bir figüranlar ve artistler kahvesi olduğunun farkında bile değildi.

1. Bulunduğu yerin bir figüranlar ve artistler kahvesi olduğunun farkında bile değildi.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir toplumda, bir toplulukta sönük, etkisiz olan kimse

Örnek:

1. Bize de sadece sıralarını bekleyen figüranlara resim çektirmek düştü.

1. Bize de sadece sıralarını bekleyen figüranlara resim çektirmek düştü.

Lisan : Fransızca figurant

figüranlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Figüranın yaptığı iş

Örnek:

1. Figüranlık için tiyatroya çok yabancı olmayan birini aramışlar, onu bulmuşlardı.

1. Figüranlık için tiyatroya çok yabancı olmayan birini aramışlar, onu bulmuşlardı.

figürasyon

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçimleme

Lisan : Fransızca figuration

figüratif

İlgili Kelimeler:

figüratif sanat

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Betili

Lisan : Fransızca figuratif

figüratif sanat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri yer alan sanat, betili sanat

figürlü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Figürü olan

figürsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Figürü olmayan

fihrist

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçindekiler

2. Alfabetik sıralamalar için kullanılan, kenarında bütün harflerin yer aldığı not defteri

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Katalog

Lisan : Farsça fihrist

fihristleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fihristlemek işi

fihristlemek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Fihriste geçirmek

fiil

İlgili Kelimeler:

fiil cümlesi, fiil çekimi, fiil gövdesi, fiil kökü, fiil tabanı, fiil tasrifi, fiilden türeme fiil, fiilden türeme isim, aktif fiil, bağ-fiil, birleşik fiil, çekimli fiil, dönüşlü fiil, edilgen fiil, ek fiil, etken fiil, ettirgen fiil, isimden türeme fiil, işteş fiil, olumlu fiil, olumsuz fiil, sıfat-fiil, türemiş fiil, yardımcı fiil, zarf-fiil, fiili bozuk, bağlama zarf-fiili, beklenmezlik fiili, bitirme fiili, geçmiş zaman sıfat-fiili, gelecek zaman sıfat-fiili, geniş zaman sıfat-fiili, mutavaat fiili, müşareket fiili, sürerlik fiili, tezlik fiili, yakınlık fiili, yaklaşma fiili, yeterlik fiili

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İş, davranış

2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Olumlu veya olumsuz olarak çekimli durumda zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren kelime, eylem

Lisan : Arapça fiʿl

fiil çekimi

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Fiil, ad kök veya gövdelerine zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı da veren eklerin getirilmesi, fiil tasrifi

fiil cümlesi

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bildirme veya isteme kiplerinden biriyle kurulan ve olumsuzu -ma/ -me eki ile yapılan cümle

fiil gövdesi

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kökü bir başka yapım eki almış fiil

fiil kökü

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Fiil soyundan bir kelimenin bölünmeyen anlamlı kısmı

fiil tabanı

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Fiil kök ve gövdelerinin çekim eki almamış hâli

fiil tasrifi

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Fiil çekimi

fiilden türeme fiil

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Eylemden türeme eylem

fiilden türeme isim

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Eylemden türeme ad

fiile koymak

Anlamı:

1. eyleme geçirmek

Örnek:

1. Dava insanın, ben daha çok işe yararım kanaatine varması ve bunu fiile koyabilmesidir.

1. Dava insanın, ben daha çok işe yararım kanaatine varması ve bunu fiile koyabilmesidir.

fiilen

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Gerçekten

Örnek:

1. Harbin fiilen başlaması ise seçim günlerinin arifesine başlıyor.

1. Harbin fiilen başlaması ise seçim günlerinin arifesine başlıyor.

2. Gerçekten yaparak, çalışarak

Lisan : Arapça fiʿlen

Telaffuz : fii'len

fiilî

İlgili Kelimeler:

fiilî hizmet, fiilî hizmet zammı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eylemli, edimsel, gerçekten yapılan (iş)

Örnek:

1. Bu baklanın ağızdan çıkışı artık sadece fiilî bir hareketle olabilir.

1. Bu baklanın ağızdan çıkışı artık sadece fiilî bir hareketle olabilir.

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Edimsel

Lisan : Arapça fiʿlī

Telaffuz : fiili:

fiili bozuk

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Ahlakça düşük (kimse)