Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
fiilî hizmet

İlgili Kelimeler:

fiilî hizmet zammı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Memur, işçi vb. çalışanların bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumunda tam kesenek vermek suretiyle geçirdikleri süre


fiilî hizmet zammı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yıpranma payı


fiilimsi
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Fiilden türetilen, olumsuzu yapılabilen mastar, sıfat-anlam_fiil, zarf-fiil vb. türleri bulunan ad, eylemsi


fiiliyat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İş olarak yapılanlar, edim, edimler, işler, gerçekleştirilen işler


Lisan : Arapça fiʿliyyāt

Telaffuz : fiiliya:tı

fıkdan
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yokluk


Lisan : Arapça fiḳdān

Telaffuz : fıkda:nı

fıkıh
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir şeyi, gereği gibi, iyice anlayıp bilme

2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , İslam hukukunda din ve dünya işleri ile ilgili ana kaynaklardan yararlanarak konulmuş olan kuralların bütünü


Lisan : Arapça fiḳh

fikir

İlgili Kelimeler:

fikir adamı, fikir babası, fikir hürriyeti, fikir işçisi, fikir teatisi, fikir üretme, fikir yazısı, fikrisabit, ana fikir, peşin fikir, sabit fikir

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşünce

Örnek:

1. Bir fikrin münazarasıyla kütüphanesinin önünde sabahladığımız geceler olurdu.

1. Bir fikrin münazarasıyla kütüphanesinin önünde sabahladığımız geceler olurdu.

2. Düşün

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Kuruntu


Lisan : Arapça fikr

fikir adamı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir düşünce alanındaki görüşlerine değer verilen kimse

Örnek:

1. Fikir adamları, insanların dünyaya bakış tarzlarını değiştirmek suretiyle cemiyete tesir ederler.

1. Fikir adamları, insanların dünyaya bakış tarzlarını değiştirmek suretiyle cemiyete tesir ederler.


fikir almak
Anlamı:

1. birinin düşüncesinden yararlanmak


Ön Takı : (birinden)

fikir babası
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bir düşünceyi ilk olarak ortaya koyan kimse


fikir danışmak
Anlamı:

1. bilgi edinmek için bir yetkiliden bilgi almak


fikir edinmek
Anlamı:

1. kanaat sahibi olmak

Örnek:

1. Ama ben, bir kitap üzerine bir fikir edinmek istedim mi o kitabı kendim okurum.

1. Ama ben, bir kitap üzerine bir fikir edinmek istedim mi o kitabı kendim okurum.


fikir eseri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşünce yönü ağır basan eser

Örnek:

1. Roman ve hikâye kitaplarını okuduktan sonra tekrar fikir eserlerine dönmüştüm.

1. Roman ve hikâye kitaplarını okuduktan sonra tekrar fikir eserlerine dönmüştüm.


fıkır fıkır
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Cilveli, oynak

Örnek:

1. Karısının fıkır fıkır gençliğini, coşkulu sevincini düşünüp somurtuyor olabilirdi.

1. Karısının fıkır fıkır gençliğini, coşkulu sevincini düşünüp somurtuyor olabilirdi.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Fıkır sesi çıkararak

Örnek:

1. Açık saçık türkülerini, fıkır fıkır gülüşlerini duyarız.

1. Açık saçık türkülerini, fıkır fıkır gülüşlerini duyarız.


fıkır fıkır kaynamak
Anlamı:

1. bir şeyden bir yerde çok bulunmak

Örnek:

1. Peynir tenekesinde fıkır fıkır kurt kaynıyor.

1. Peynir tenekesinde fıkır fıkır kurt kaynıyor.

2. yerinde duramamak


fikir hürriyeti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşünce özgürlüğü


fikir işçiliği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fikir işçisi olma durumu


fikir işçisi
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bilim ve fikir alanında çalışan kimse


fikir teatisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşünce alışverişi


fikir vermek
Anlamı:

1. düşüncesini bildirmek

Örnek:

1. Evet, iyi bir şey değil fakat benim için bir fikir verir diye seçtim.

1. Evet, iyi bir şey değil fakat benim için bir fikir verir diye seçtim.

2. bir konuda yol gösterici bilgi edinmek

Örnek:

1. İşitilen sözler, görülen tavırlar, beğenilen düşünceler Şinasi Bey'e yeni fikirler vermeye başladı.

1. İşitilen sözler, görülen tavırlar, beğenilen düşünceler Şinasi Bey'e yeni fikirler vermeye başladı.


fikir yazısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşünce yönü ağır basan yazı veya makale


fikir yormak
Anlamı:

1. bir konuda çok düşünmek


fikir yürütmek
Anlamı:

1. bir konu üzerine düşüncesini söylemek


fikirci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sürekli düşünce üreten kimse

Örnek:

1. Bütün unsurlarına malikken, henüz fıkracı, fikirci ve romancı Peyami Safa tepesine tırmanabilmiş değildir.

1. Bütün unsurlarına malikken, henüz fıkracı, fikirci ve romancı Peyami Safa tepesine tırmanabilmiş değildir.


fıkırdak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Cilveli, oynak (kadın, kız)