Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
fıkırdaklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıkırdak olma durumu


fıkırdama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıkırdamak işi


fıkırdamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Fıkır fıkır kaynamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Cilvelenmek

Örnek:

1. Ben kapıdan çıkarken iki genç fıkırdayarak arkamdan bakıyor.

1. Ben kapıdan çıkarken iki genç fıkırdayarak arkamdan bakıyor.


fıkırdaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıkırdaşmak işi


fıkırdaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Oynakça davranışlarda bulunmak

Örnek:

1. Otomobilin içinde gülüşen, fıkırdaşan dört, beş hanım var.

1. Otomobilin içinde gülüşen, fıkırdaşan dört, beş hanım var.


fıkırdatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıkırdatmak işi


fıkırdatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Fıkır fıkır kaynatmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Cilve yapmasına sebep olmak


fıkırdayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıkırdama işi


fikirdeş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Oydaş


fikirleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fikirleşmek işi


fikirleşmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir konuyu karşılıklı olarak tartışıp görüş alışverişinde bulunmak


fikirleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fikirleştirmek işi

Örnek:

1. Bir iki sene yazımı fikirleştirmeye uğraştım.

1. Bir iki sene yazımı fikirleştirmeye uğraştım.


fikirleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Fikrî yanını geliştirmek, olgunlaştırmak


fikirli

İlgili Kelimeler:

açık fikirli, cin fikirli, sabit fikirli, sivri fikirli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir konu üzerinde düşüncesi olan, akıllı, düşünceli

Örnek:

1. Sen aşiretin en fikirlisi olasın da bu düğümü çözmeyesin?

1. Sen aşiretin en fikirlisi olasın da bu düğümü çözmeyesin?


fikirlilik

İlgili Kelimeler:

cin fikirlilik, sabit fikirlilik, sivri fikirlilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fikirli olma durumu


fikirsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir konu üzerinde düşünemeyen, görüşü olmayan, düşüncesiz


fikirsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fikirsiz olma durumu, düşüncesizlik


fıkırtı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hafif kaynamayı anlatan yansıma sesinin adı

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Cilveleşme

Örnek:

1. Hani fiskoslar, gülüşmeler, fıkırtılar.

1. Hani fiskoslar, gülüşmeler, fıkırtılar.


fıkra
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Kısa ve özlü anlatımı olan, nükteli, güldürücü hikâyecik

Örnek:

1. Nasrettin Hoca'nın hemen bütün fıkraları insanla vicdan arasındaki münasebete ilişkindir.

1. Nasrettin Hoca'nın hemen bütün fıkraları insanla vicdan arasındaki münasebete ilişkindir.

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Köşe yazısı

Örnek:

1. Dişimi sıkıp da altı yedi fıkra birden çıkartırsam gazetenin yazıları aksamayacaktı.

1. Dişimi sıkıp da altı yedi fıkra birden çıkartırsam gazetenin yazıları aksamayacaktı.

3. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri

Örnek:

1. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.

1. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.

4. Paragraf

5. eskimiş , eskimiş , anatomi , anatomi , eskimiş , eskimiş , anatomi , anatomi , Omur


Lisan : Arapça fiḳra

fıkracı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıkra anlatan kimse

2. Köşe yazarı

Örnek:

1. Bir gazeteci, bir fıkracı olsaydı, bir sütun yazar, kıskandığı bir adama veriştirirdi.

1. Bir gazeteci, bir fıkracı olsaydı, bir sütun yazar, kıskandığı bir adama veriştirirdi.


fıkracılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köşe yazarlığı

Örnek:

1. Gazetecilikten, fıkracılıktan hatta bir iki yılda başyazarlıktan hevesimi çoktan almıştım.

1. Gazetecilikten, fıkracılıktan hatta bir iki yılda başyazarlıktan hevesimi çoktan almıştım.

2. Fıkra anlatma işi


fıkrama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıkramak işi, fışlama


fıkramak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Herhangi bir yiyecek ekşimek, fışlamak


fıkramsı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fıkrayı andıran, fıkraya benzeyen, fıkra gibi


fikren
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Düşünce yoluyla, düşünerek, zihnen


Lisan : Arapça fikren

Telaffuz : fi'kren