Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
fıçıcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıçı yapan veya satan kimse


fıçıcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıçının yaptığı iş


fıçılama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fıçıya koyma, fıçıya doldurma

Örnek:

1. Biranın fıçılama işi yapıldı.

1. Biranın fıçılama işi yapıldı.


fıçılamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Fıçıya koymak


fiction
Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , 343 kurgu


Lisan : Fransızca fiction

fidan

İlgili Kelimeler:

fidan biti, fidan boylu, dalfidan

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeni yetişen ağaç veya ağaççık

Örnek:

1. Elma fidanı.

1. Elma fidanı.

2. Başka bir yere dikilmek için bulunduğu yerden çıkarılan taze ağaç, dikme

Örnek:

1. Evlendiklerinin haftası, oraya iki gül fidanı dikmişlerdi.

1. Evlendiklerinin haftası, oraya iki gül fidanı dikmişlerdi.


Lisan : Rumca

fidan biti
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Yaprak biti


fidan boylu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İnce, uzun ve biçimli (kimse)

Örnek:

1. Kim der ki bu fidan boylu kız iki çocuk anasıdır?

1. Kim der ki bu fidan boylu kız iki çocuk anasıdır?


fidan gibi
Anlamı:

1. ince ve uzun (boy)

Örnek:

1. Fidan gibi bir boy, yağız bir çehre, üst dudağında hafif bir gölge.

1. Fidan gibi bir boy, yağız bir çehre, üst dudağında hafif bir gölge.


fidanca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fidana benzeyen, fidanı andıran

Örnek:

1. Yaşta küçük amma boyda münasip / Sallanıyor bir fidanca dal gibi

1. Yaşta küçük amma boyda münasip / Sallanıyor bir fidanca dal gibi


fidancık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük fidan

Örnek:

1. Buraya dikilen fidancıkların gölgeleri, sığınabilecek kadar geniş değildi.

1. Buraya dikilen fidancıkların gölgeleri, sığınabilecek kadar geniş değildi.


fidanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fidan yetiştirilen yer, dikmelik

Örnek:

1. Orta Anadolu'nun fidan gereksinmesini karşılamak üzere, Eskişehir'de bir fidanlık kurulmuş.

1. Orta Anadolu'nun fidan gereksinmesini karşılamak üzere, Eskişehir'de bir fidanlık kurulmuş.


fide
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek

Örnek:

1. Ektiği fideler kurumuş, kurumayanları da danaburnu kesmişti.

1. Ektiği fideler kurumuş, kurumayanları da danaburnu kesmişti.


Lisan : Rumca

Telaffuz : fi'de

fideci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fide yetiştirip satan kimse


fidecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fidecinin yaptığı iş


fideist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , din bilgisi , din bilgisi , sıfat , sıfat , din bilgisi , din bilgisi , İnancı


Lisan : Fransızca fidéiste

fideizm
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , İnancılık


Lisan : Fransızca fidéisme

fideleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fidelemek işi


fidelemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Fidan dikmek


fidelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fide yetiştirilen yer

Örnek:

1. Eğer fideleriniz nitelikli değilse boy verip yapraklandıkça, çiçek açtıkça, meyve verdikçe fideliğe kızmaya hakkınız yoktur.

1. Eğer fideleriniz nitelikli değilse boy verip yapraklandıkça, çiçek açtıkça, meyve verdikçe fideliğe kızmaya hakkınız yoktur.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Fide olmaya uygun

Örnek:

1. Fidelik tohum.

1. Fidelik tohum.


fidye

İlgili Kelimeler:

fidyeinecat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tutsak edilen veya rehin alınan bir kimsenin serbest bırakılması için istenen para, kurtulmalık, fidyeinecat

Örnek:

1. Baskı altında tutulduğunu bilip fidye vadederek seni kaçıracak birini aramışım.

1. Baskı altında tutulduğunu bilip fidye vadederek seni kaçıracak birini aramışım.


Lisan : Arapça fidye

fidyeinecat
Anlamı:

1. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Fidye


Lisan : Arapça fidye + necāt

Telaffuz : fidyeineca:tı

fifre
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Yanlamasına çalınan, altı tane deliği olan, tahtadan bir flüt türü


Lisan : Fransızca fifre

Telaffuz : fi'fre

fiğ

İlgili Kelimeler:

sarıfiğ

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki (Vicia sativa)


Lisan : Rumca

figan

İlgili Kelimeler:

feryat figan

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bağırarak ağlama, inleme


Lisan : Farsça fiġān

Telaffuz : figa:nı